Sadece galibiyet!
Zor bir karşılaşma olacağını hepimiz iyi biliyorduk... Rakip Ermenistan durumu elbette zorlaştıran ana unsur olacaktı. İşin içine psikolojik faktörler de gireceği düşünüldüğünde dirençli, sert, koşan ve aşırı isteyen bir Ermenistan bulacaktık karşımızda... Önemli olan biz bu zor durumu rakipten bağımsız nasıl yönetecektik? İşte burada da Kuntz ve tercihleri belirleyici olacaktı. Karşılaşmaya tutuk başladık. Burası normal. Akabinde biraz top yapmaya başladık. Ancak hiçbir olumlu, doğru, planlı bir çıkış ya da atak girişimiz olmadı. Kalemizde özellikle kenarlardan gelişleri ile zor durumlar yaşadık. Golü de böyle buldular ve kendi kalemize attığımız golle mağlup duruma düştük. Üçlü başladık, buna gerek var mıydı bilemiyorum? Elbette Kuntz ve ekibinin analizleri bu sonucu doğurmuş olacak ki; ilaveten başlangıç kadrosunda Şenol Güneş stili bir uygulamayla Cenk'i Enes’le eşleşmiş gördük. Yadırgadık ama yine de analiz dedik! Dediğim gibi ilk 11 analizlerin ürünü olacak ki Kerem’i sol kenarda görmemeyi de ‘bekleyip öyle görelim’ diye değerlendirdik.
Haberin Devamı ›
Olumlu sinyal yok
Haberin Devamı ›
Maçta dakikalar aktıkça aslında yadırgadığımız, anlamakta güçlük çektiğimiz ama ‘analizlerin bir bildiği olmalı’ dediğimiz her şey problemlerin de kaynağı olarak karşımıza çıktı. Allah’tan maçta ilk yarıda sarı kartlara bezenmişken eksik kalmadık. Kalmadık da hamleleri özgürce ve beklendiği gibi yapabildik. Elemelere galibiyetle başlamak haricinde olumlu çok şey yok A Milli Takım’da. Her şeye rağmen kazanmak güzel.