Arama

Popüler aramalar

İki farklı maç!

Abone OlGoogle News

Fatih Tekke’nin kafasında nelerin olduğuna dair birkaç öngörü mevcuttu. Akıllar çarşambadaydı ve kupa finali, Trabzonspor için sezonun en anlamlı maçıydı.

Haberin Devamı

O maçı riske etmeden, bu maçı da kaybetmeden sahadan nasıl ayrılabilirimin planlarıyla çıktı sahaya Trabzonspor. “Rotasyon için mecali mi var bu kadronun?” derken, Fatih Tekke kafasına koyduğunu sahaya da çoktan koymuştu bile. Öyle bir ilk yarı performansı izlettiler ki; bu kez de birkaç as oyuncu olsa bu maç daha ilk yarıda başka bir yere giderdi dedirttiler. Fatih Tekke’nin ilk 11 tercihi ve tercih ettiği oyuncuların mücadelesi takdire şayandı. Şampiyonluğa sadece bir maç uzaklıkta bir Galatasaray kadrosuna karşı, bizim ligimizde bu oyunu oynayan çok fazla takım olmadı. Trabzonspor oynadı, oynatmadı, pozisyonlar buldu, ofsayt nedeniyle VAR’a gidilen; iptal edilen bir de penaltı pozisyonu bile söz konusu oldu. Birebir baskılar ve adeta adam adama nefes aldırmayan oyunlarla çarşamba öncesi için önemli mesajlar verdiler. Ama ilk yarıda...

Haberin Devamı

‘Temassızlık’ sorunu...

İkinci yarıda ise adeta seri kornerler sonucu gelen Abdülkerim Bardakçı golü, maçta çözülmeleri de beraberinde getirdi. Fatih Tekke, eldeki kadroyla en ideal 11’iyle sahaya çıksa belki de bu performansın altında kalınacaktı. Kim bilir, belki de en ideale yakın kadrosuydu bu ilk 11’i. Bunları bilemeyiz. Akılların kupa finalinde olduğu bir karşılaşmada dahi, favorisi olmadığı maçı alabileceğinin sinyalini vermeleri önemli. Elbette sorunlar sezon başından geliyor. Planlamalar, oyuncu profilleri, reaksiyoner olamama hali bugünün konusu değil. Ancak maç öncesi yazımda “temassızlık” ana fikirdi. Galatasaray’ın ikinci golü, işte bu temassızlığın fotoğrafı gibiydi.