Artık Fırtına zamanı

Trabzonspor için kendi saha ve seyircisi önünde mutlak kazanma gecesi... Koşullar böyle düşündürüyorsa da, duyguların değil aklın devreye sokulması şart. Uzun zaman sonra son şampiyonun bu ‘mutlak’ maç kazanabilme stresini yaşıyor olması elbette kaderin cilvesi. Ancak üstesinden gelinebilecek bir durum. Bunun bir dayatma, bunun bir olmazsa olmazlıktan çıkarılması yayından çıkmış bir okun tekrar yayına dönmesi kadar imkansız gibi gözükse de öyle değil. Bu tip maçları bu teknik ekip daha önce de yaşadı. Deneyimleri yeterli.

Büyük motivasyon...

Abdullah Avcı da, oyuncular da bu beklentiyi büyük bir kazanma motivasyonuna dönüştürerek sahada olacaklar. Geçmişte olduğu gibi bunu başarabilecek oyun akılları da, oyun becerileri de var. Yaşanan kaosa rağmen hem teknik adamın hem de Trabzonspor camiasının genelinin bu işin üstesinden gelineceğine ve yeniden başlanacağına inançları çok yüksek. Bir kırılma maçına bakar görüşü hakim görüş. O karşılaşma neden Kızılyıldız maçı olmasın? Trabzonspor gibi son şampiyonlar ve tanıdık bildik isimleri var kadrolarında. Liglerinde sorunları yok gibi gözüküyor. Liderler. Avrupa’ya onlar da kayıpla başladılar. Puana oynayacakları açık.

Hamsik ve Siopis’le olur

Bizden daha formda oldukları, moralli oldukları kabulüyle takım savunması öncelenerek yeniden başlama fırsatı Trabzonspor için. Kendini bu kadar kolay bozup bu kadar da kolay onaran bir oyun futbol. Ya da tersi. Trabzonspor yaşanan bu kadro değişimini bir dönüşüm fırsatı olarak görüp başkalaşmak ve yeniden motive olmak zorunda. Artık Fırtına zamanı... Golcüleri affetmeyen Trabzonspor’un onlara top taşıma biçimleri geceye damga vurur. Hamsik daha uzun süre sahada olabilirse, Siopis formasına kavuşabilirse bu iş olur. Bir de sağ kanat sorunu çözülürse tadından yenmez bir 3 puan gecesine şahit olabiliriz.