MENÜ

Zor oldu

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Oyunun hemen başında Ergün, Ribery, Hakan Şükür üçgeni oyunu terse çevirmenin mükemmel bir gösterisiydi. Göze hoş gelen bu girişim Kral’ın vuruşuyla ev sahibini 1-0 öne geçirdi. Daha sonra yine Ribery ve Necati... Ateş topa gelişine öylesine güzel vurdu ki... Sonra, maçı bitti mi zanetti acaba Galatasaraylılar. Oysa, çok değerli, gerçekten iyi oynayan bir rakip vardı karşılarında ve hatayı asla affetmezdi. Erman Özgür 1-2’ye getiriyor, hemen ardından da Wederson’un penaltısı skoru 2-2 yapıyordu. 3 olur muydu, olurdu... Mondi, Erman’ın ayağından topu almasa, Ankaralılar’ın devreyi önde bitirmesi işten bile değildi. İkinci yarıda ‘Hagi savunma zafiyetlerini görür, önlem alır’ diye düşünürken aynı onbirin çıktığını gördüm. Ama bir şey daha gördüm; Galatasaraylı futbolcular bu maçı mutlaka kazanmak istiyor, adeta isyan ediyordu. Burada Necati’ye ayrı bir paragraf açmalı, taşıdığı topla takımına 3 puana yönlendirdiğini söylemeliyim. Hakan Şükür mü? O dün gecenin çözüm ustasıydı zaten: 3-2. Hasan Şaş’ı anlamak mümkün değil. Belki de yıldız dedikleri bu. Oturduğum yerde söylenip duruyordum, dediklerimi yutturdu. Olmazı olur yaptı, yıldızlığını da kanıtladı: 4-2. Daha sonra Hasan Kabze ve genç Uğur’u da sahada görüyor, bu arada konuğun da teslim olduğunu anlıyoruz. Doğru oynuyor iyi işler yapıyorlar. Fakat kazanamayacaklarını galiba onlar da biliyorlar. Hakem Serdar Tatlı ve ekibini iyi yönetimi nedeniyle kutlarken, Samet Aybaba’nın emeklerinin de boşa çıkmadığını ve bu takımın daha iyi yerlere ulaşacağını şimdiden söylüyorum.

YORUM YAZ