MENÜ

Zavallı Türkiye!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sorarım size kendi topraklarımızda, kendi bayrağımızın yakılmasından daha aşağılayıcı, daha utanılası başka ne olabilir ki! Vatanın tamamen elden gitmesi mi! Kendimizden, neslimizden utanmasak, şehitlerimizden, bu vatan için bedenini paramparça etmiş gazilerimizden utanalım hiç olmazsa. Yaşar Paşa, “Irak politikamız yok” demiş. Az söylemiş. Hiçbir yerde doğru dürüst politikamız yok ki. Almanya’dayım... Milletin takır takır geçtiği kapıda Ay - Yıldızlı pasaportum nedeniyle soru yağmuruna tutuldum. Polis soruyor; “Neden geldin?” “Röportaj için...” “Ne iş yapıyorsun?” “Gazeteciyim” “Hıı... Giremezsin!” “Neden?” “Çünkü röportaj yapacak ve bu şekilde Alman topraklarında çalışmış olacaksın” Oysa aynı anda 150 Avrupalı parlamenter Nevruz bahanesiyle, bölücülerle elele devletime sövmekte. Üstelik evimde yapmakta. Bense Köln kapısında hesap veriyorum. Alman polisin resmen küstahlık yapmasına katlanıyorum. Dilimin ucuna kadar geleni de zor zaptediyorum. Allahtan yanımda Erdoğan Şenay var, beni yatıştırıyor. Büyükanıt az söylemiş. Vatandaşını yurtdışında bu denli ezik, Türkiye’yi güçsüz bırakan politikalara çok daha ağır sözler söylemeli, derdimizi dile getirmeli. Devam paşam. Bayrağımız düşmesin, vatan elden gitmesin diye yaşamını veda eden 250 bin gencimizi daha üç gün önce gözyaşlarıyla anıyor, sonra aynı bayrağın Mersin’de yakılmak, Mardin’de indirilmek istenmesi ayıbına, acaba devlet ne yapacak diye bakıyoruz. Yeter artık! Nerede Galatasaray, nerede Fenerbahçe, nerede Beşiktaş? Hani o mangalda kül bırakmayan kurumlar! Özhan Canaydın şunu iyi bilmeli, bayrağımıza yapılan çirkinlik, Song meselesinden çok daha önemli ve vahimdir. Başkan, Nevruz töreni ayıplarına mutlaka tepki vermeli, diğer kulüplere öncülük etmelidir. Yalçın Doğan, Hakan Şükür yazmış. Ne düşünür, ne hesap eder bilemem. Ama şunu bilirim. Kürtçüler’in yaptıkları, bölücülerin çabaları ve Türk bayrağına reva görülenler, çok daha vahim, acı vericidir. Milli sorun Hakan değil, devleti, vatanı bölmek isteyenler, kışkırtılan Ermeniler, AB ve ABD çifte standartlarıdır. Doğan doğru adrese baksın. Ersun Yanal, ucuzluklarla ve Galatasaray düşmanlarının teknesinde karaya ulaşabileceği umutlarıyla yaşıyorsa, fena halde yanılıyor. Hakan Şükür’e ‘tarikatçı’ demek ve bu söylentinin ardına saklanarak yol almak şerefli bir davranış mıdır? Yaşayan efsaneye, Fethullah Gülen’in yayın organları bile sallıyor. O zaman bu nasıl bir ‘Fethullahçılık’ oluyor. Bülent Ecevit, Tansu Çiller, onlarca siyasi, bir dolu işadamı Gülen’in yanından ayrılmazdı. Onlar ne oluyor? Apo ile her görüşen Apocu mudur? Futbolundan başka sığınacağı hiçbir liman olmayan Hakan Şükür’ü bitirin el birliğiyle, sonra da kına yakın! Ahmet Ersin şunu bilmeli; Ersun Yanal’a, ‘Kral’ı milli takıma almadığı için değil, başka marifetleri nedeniyle eleştiri gitmektedir! Doğrunun peşinde olan, adam olan araştırır ve mutlaka bulur!

YORUM YAZ