Zagreb yanıyor!

Haberin Devamı ›
İstanbul’un kavuran sıcağı sonrası geldiğimiz Zagreb de yanıyor... Isı 30 derecenin üzerinde. Demek ki; yaşanan sıcaklık gerçekten küresel, her yer aynı... Bu durum bir avantaj olabilir mi Galatasaray için; “evet”. Köln’de dahi sıcak bir ortamda hazırlanan Sarı-Kırmızılılar, aynı vaziyete Türkiye’de de tahammül etti, Hırvatistan’da da buldu! Umarım bu buluş konuk ekibe yarar, ev sahibine yaramaz. Çünkü Slaven Koprivnica evinde olmasına rağmen bu denli sıcağa alışık değildir. Çünkü buralarda genelde serinlik olur, hararet değil. Dün, uçakta bir konuk vardı! Arda... Cezalı olmasına rağmen Kalli, kadroya dahil etmiş O da eşofmanlarını giyip gelmiş. Bu oluşum takım olma yolundaki en güzel mesajlardan biridir ve doğrudur. Yeşilköy Havalimanı’nda Hakan Şükür, adeta izdiham yarattı. Yüzlerce hayranı ile fotoğraf çektirdi, hiç kimsenin talebini geri çevirmedi. Bir ara “Hakan, millet Zagreb’e vardı. Biz aprona varamadık” demek zorunda kaldım. Galatasaray’ın geçmiş yıllardan kalan taraftar ilgisini yeniden canlandığını görmek ve bu sene olumlu gelişmeler olacağına işaret. Tunca Hazinedaroğlu’nun başkanlık yaptığı kafile seyahatini neşe içinde tamamladı. Gözler Özhan Canaydın’ı aradı. Başkanın bugün bir santraforu koluna takıp gelebileceği de söylendi. Fakat Hırvatistan’da Özhan Ağabey’in kolunda yabancı santrafor değil Fatih Gökşen bulunacak. İkisi geliyorlarmış...Gelelim zorlu 90 dakikaya; Slaven Koprivnica bir ilaç firmasının sponsorluğunu yaptı. Ekonomik sorunu olmayan ama pek taraftarı da olmayan “ortalaması 2 bin” ancak futbol karakteri bulunan bir kulüp... Hırvat ekolünün doğru temsilcilerinden biri. İstanbulspor Başkanı Saffet Sancaklı ile otelde yaptığımız sohbette, “Kalli ve ekibinin kesinlikle zorlu bir 90 dakika yaşayacağını ve bu maçı hiç kimsenin hafife almaması gerektiğini söyledi. Ayrıca Lincoln ve Linderoth’un olmaması da önemli bir eksik. Bugün Hasan Şaş ve Hakan Şükür sonucu etkileyecek isimler olabilir ama savunma ciddiyetinden taviz vermemek şartıyla” dedi. Evet... Sancaklı’ya aynen katılıyorum. Galatasaray’ın başarısı kadar Türk futbolunun da yüzünün gülmesi ve puanlar kazanması gerekliliğine inanıyor ve biliyorum da...