What I'd say?
Galatasaray-Trabzonspor müsabaka değerlendirmemde de, bir şeyler demiştim ama pek anlaşılamamış galiba. Özellikle Trabzonlu okurlarımdan gelen iletiler, bu şekilde düşünmeme neden oldu.
Haberin Devamı ›
Cüneyt Çakır gördüğüm, azıcık da süzdüğüm kadarıyla müsabakayı berabere bitirme adına ne gerekirse onu uyguladı. Peki sonuç kime yaradı? Bülent Yavuz her nekadar beğenmiş olsa, beğenenlerin sayısı beğenmeyenlerden fazla da olsa! Ben beğenmedim arkadaş, zorla mı? Bu seçimimi geçmişte beğendiğim yönetimlerine saysınlar... O kadar!
Galatasaraylılar’a birlik, beraberlik, dayanışma içinde bulunmaları döneminin geldiğini, artık teyakkuz halinde olup dikkat kesilmelerinin gerekliliğini açıkça söylemiştim. Provokasyon buram buram koktu çünkü Trabzonspor 90 dakikasında.
Böylesi konulardan dem vurmam, tabiri caizse uyarmam ne denli doğru olmuş, iyot gibi açığa çıktı daha sonra yaşananlar ve şahit olduklarımızın ardından. Ordu meselesi! Çakır vakası sonrası, Culio olayı! Galatasaray ve Terim daha birçok benzer provokasyonla karşılaşacak anlaşılan.
Haberin Devamı ›
Çünkü Sarı-Kırmızılılar’ın başarısından huzursuz olanlarla, buluttan dahi nem kapanların en sevdiği flu ortama doğru yürümek lazım. Bu arada son birkaç müsabakada yaşanan düşük performans değerleri, öylesine sevindirmiş ki birilerini. Mesela Gürcan’ı. Oysa sevgili babasına soracak ve sevgili Necati abimiz Gürcan’a anlatacak ‘bak oğlum başarı performansı hep aynı çizgide gitmez, hele futbolda hiç gitmez. Özellikle finale doğru performans düşüklükleri, arızalardan arınma adına fayda dahi sağlayabilir’ diye.
Bundan sonra da Galatasaray’a yara verme adına, daha çoook çabalar olacak. Bundan emin olmalı ve önlemlerini almalı camia. Bütünlüğünü zerre kadar bozmadan ve inancını daha da pekiştirerek.