MENÜ

Tatangalar ve Ultraslanlar

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Üç büyük kulüpten hemen sonra Sakaryalılar’ın (Tatangalar) sıralamaya girmesi şahsım adına büyük sevinç vesilesi oldu. Darısı Yeşil-Siyah formalı sporcuların başına. Aziz Duran’ın oluşturduğu yeni yönetim, umarım doğru seçimler ve transferler yapar, taraftarlarının yakaladığı zirveye ulaşır. Birinci sırada Beşiktaş Çarşı grubu. Onları da kutlamak gerek elbette. Tribün güçlerine ve sporculara muhteşem desteklerine saygı duyuyor ama yönetim üzerindeki etkilerini pek anlayamıyorum. Taraftarlar, sadece kulüp motivasyonunu doğru yönlendirmeli ve bu olgu sporcuları da başarıya taşımalı. Aynı etkinliklerin yönetimi baskı altına alması, hatta yapılandırması ne derece doğru? Kulübü ve camiayı o işin sorumluları varken yönetmeye soyunma girişimlerinin sonu mutlaka hüsran olur. “Seba gitsin, Ahmet dursun” felsefesi sancılarını, Beşiktaş camiasının günümüzde bile hissettiğini biliyorum. Geçtiğimiz günlerde Tatangalar Sapanca zirvelerinde bir kutlama gecesi düzenlediler. Son derece düzeyli ve kaliteli geçen yemek süresince genç taraftarları gururla izledim. Sakaryaspor’un lige çıkmasına büyük katkıları olduğunu bildiğim Yavuz Köprülüoğlu ve İsmail Yenice kardeşlerimle beraber katıldık. Ara yönetim hiçbir şey yapmadı mı? Yaptı ama eğer takım Süper Lig’e çıkmasaydı, acaba kim asılacaktı? Neyse! Adapazarı zor şartların ve acıların şehridir. Bir sezon önce adeta infaz edilircesine küme düşürülen Sakaryaspor tekrar hak ettiği yere döndü. Bu aşamada takımı asla yalnız bırakmayan ve iyi günde, kötü günde desteğini esirgemeyen Tatangalar’a helal olsun. Ceplerindeki bir yudum paranın önemli bölümünü bilet parası olarak vermekten çekinmeyen, futbolcularının peşinden şehir şehir dolaşan bu gençler tek haklarının ‘SAKARYA SEVGİSİ’ olduğunu adeta haykırmakta ve duruşlarından asla taviz vermemektedirler. Tatangalar için Sakaryaspor rant kapısı değil sadece sevda kapısıdır ve bu gerçek herkesce bilinmelidir. Galatasaray, ultrAslan oluşumuyla büyük ivme kazanabilirdi. Evet bu yapılanma bırakın Türkiye’yi, Dünya’ya ders olabilecek niteliği yakalayabilirdi. Çok yol aldılar ama hakettikleri yere varamadılar. Oysa kulüp yapısı ve taraftar sayısı bu iş için Türkiye’nin en mükemmel platformuydu. Ne oldu? Yıllar önce gazete ilanlarıyla kamuya çıktıkları hedeflerle, kimi uygulamalar arasında müthiş ayrılıklar oldu. Taraftar için öncelik sportif şubelerin başarısına hep destek tam destek olmalı. Özellikle geçen sezon bunu yapamadılar. Uzun süre yönetimi protesto ettiklerini zannederken, futbol takımını protesto ettiler. Sanki politize bir yapılanmanın etkisindeydiler. Sonra yazmaya utandığım bir bilet meselesi var. UltrAslan müthiş yapılanmasının ardından ASY’de parasını verip içeri girecek 20 bin kişilik bir oluşumu mutlaka sağlamalıydı. Oysa tribünler çok maçta boş kaldı. Yanlış mı? Geçtiğimiz sezon ultraslan’la ilgili gurur vesilem Çanakkale ve Anıtkabir ziyaretlerindeki etkinlikleridir. Şükranlarımı sunuyorum katılanlara. Yeni sezonda geçmiş sezonlar günahlarından arınmış tribünler ve taraftar toplulukları görebilmek için dua edelim. Tanrı sevenleri korur. Hele hele karşılıksız sevenleri.

YORUM YAZ