Strateji ustası
Haberin Devamı ›
Eğer Fatih Terim’in keyfi yerindeyse, mükemmel bir strateji ustası olduğuna şahit olmak da hiç kimseyi şaşırtmamalı. Benzeri filmleri çok izlemiştim 1996-2000 yılları arası. Beklenilmeyen uygulamaları sahneye koyar; seyredene de, futbolcuya da, rakibe de, sallayana da feleğini şaşırtır. Geçmiş yıllarda Galatasaray’ın kadrosunu öyle bir değiştirmişti ki, gidenler dahil hiç kimse ne olduğunu anlayamamış, bakakalmıştı! Sonra UEFA Kupası’na da bakakalmıştı, herkes ‘acaba bu bir hayal mi, yoksa rüya mı?’ diye.
Dün gece de ‘geçmiş zaman mimozaları kokusunu’ anımsatan gecelerden biriydi! AB kriterleri gibi mutlak uyum gerektiren hafta arası müsabakalar zorunlulukları var. Olması gerekenler olmazsa, başarı da olmaz. Güçsüzlük, temposuzluk, bıkkınlık, yorgunluğa sığınma kolaycılığı habis ur gibi sarar bünyeyi. Genellikle futbolcular ve teknik adamlar bu tür bahaneler ardına sığınmaya çalışır, başarısızlık ‘sözde’ saklanır!
Terim dün gece tüm bahanelere set çekmeyi bildiği gibi, birçoklarınca sığınılacak liman olarak değerlendirilen ‘bahane’ kolaycılığını da galiba bitirdi. Zorlu bir hafta sonuna ancak bu kadar güzel hazırlanılabilirdi ve öyle de oldu.
Galatasaray’ın açıklandığında hemen herkesi şaşırtan kadrosu, genç Ankaragücü’nü 4 golle aşmayı başarmamış, gelecek adına da beklentileri büyüterek, umutları daha bir pekiştirmiştir. Arena’da rakibini mükemmel analiz ettiği gibi, elindeki kadroyu da doğru seçimlerle sahaya sürerek güven duyugusunu futbolcusuna ve taraftarına enjekte eden bir teknik adam profili izledik.
Başarıyı doğru stratejiler, deneyim, güven duygusu ve futbolcuların iştahını kabartacak tercihler sağlar. Fatih Terim de gördüğüm kadarıyla böylesi artı değerlerin tamamı ve sürprizleriyle haftaya mükemmel başlamıştır.
Ankaragücü’nün durumu da, Türk futbol kulüplerinin genel fotoğrafı olmalı aslında. Mutlaka görülmesi, irdelenmesi şart bir fotoğraf! Yönetim haltlarını örtbas etme adına, büyük özveriyle mücadele eden teknik kadro ve futbolcuları kutluyorum.