MENÜ

Salernitana & Galatasaray

Abone Ol Google News

Çok kimse İtalya’nın Salerno şehrini bilmez. Pompei’yi duymuştur da. Salernitana 1919 bölgenin futbol kulübü. Lig futboltif rotaları da, Pompei gibi sanki. 1998’de alt kümeye düştüklerinde, suçu rakip külüp taraftarlarına atmayı beceren bir yapı. ‘İyi olursa bizden, kötü olursa sizden’ felsefesi ezberi, sadece bizim spor alemimize has değil yani!

Haberin Devamı

O dönemin kulüp başkanı Aliberti’yi ve yeni teknik direktörü; henüz tanışma toplantısı esnasında taze taze döverek, işe başlamaktan vazgeçiren Ultras taraftar grubu günümüzde dahi hatırlarda! Bu sezon da Venezia kıyağıyla mucize ligde kalış vakası, İtalya’yı ayağa kaldırmış; yeni transfer Ribéry bisikletle şehirde zafer turu atmıştı. Pompei faciasını andıran hasarlı anılarıyla, Salernitana ve Galatasaray karşı karşıya Avusturya’da.

Erik Botheim ise Ukrayna’dan kaçtı, Pompei civarına takıldı. Krasnodarlı’yı Galatasaray’da transfer etmek istemiş fakat Norveç’li İtalya’yı seçmişti.

Botheim 11. dakikada çok şık çalımlarla, ekibini 1-0 öne geçirdi. Hemen 2 dakika sonra Oğulcan golcüye nefis asistiyle gol yaptırdı. Seferovic bu sefer de fırsatı kaçırmadı 1-1

Haberin Devamı

Sonra? Sonra mı? Emre Kılınç’ın dikkat çektiği, Okan’ın kalede güven verdiği, Kazımcan’ı hemen her Galatasaraylı’nın dikkatle takip ettiği, Oğulcan ve Barış Alpler’in göz doldurduğu mücadele.

Galatasaray’da ciddiyet ve emeğe saygı var. Kilo almış, kaytarmış, obez standartlarını zorlayan hiç kimse yok. Ümitleri pekiştiren gençler çok. Okan Buruk derledi, topladı ve şimdi sıra; umulan verimi almakta. Bereketli olsun emekler…

YORUM YAZ