MENÜ

Şakşuka Tarık!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Önceki gece TV kanallarını dolaşırken baktım Mustafa Sandal’ın Yunanlı Natalia’sı... Ola Talla diye çok da güzel bir şarkı yapmış. Ehhh, kendisi de hem esmer hem de dilber, klibi seyre doyum olur mu! Fakaat, yine bakıyor birşeyleri yerine koyamıyorum. Bir tuhaflık var ama ne? Hani yıllardır tanıdığımız biri bıyıklarını keser, siz de karşılaşırsınız; karşılaşırsınız da uzunca süre bakar, bocalar, ne olduğunu anlamakta zorlanırsınız. Herşey yerli yerinde de... Bir acayiplik de var işte! Natalia’daki eksik belki Mustafa Sandal. Ya Galatasaray’daki eksik ne? (............) Herkes gönlünden geçeni yazabilir. Reha Kapsal deneyim ve çabukluğu harman etmiş savunmasında. Orta alan Şakşuka Tarık’ın dans grubu gibi hiç yerinde durmuyor, çok hareketli. İleri, geri, sağa, sola. Böyle olunca Galatasaraylılar’ın da gereğinden fazla koşması gerekti! Ehhh, o zaman Şakşuka Tarık ve ekibinden nasıl kuğu gölü balesi zerafet ve kalitesi bekleyemezseniz... Dün geceki koşturmadan da beklemeyecektiniz. Orhan Ak, savunmanın akça pakça çocuğu... Her pozisyonda etkin oldu. Gol öncesi, civarımdaki FBliler’e göre penaltı değil. GSliler’e göre buz gibi penaltı. Madem Ankara’dayız, ben Süleyman Demirel felsefesini uyguluyor, “Penaltıysa penaltıdır... Bir gol yedi diye Ankaragücü aşınmaz” diyorum. Hakan Şükür, vurdu: 0-1. İkinci yarı da ilk yarının aynıdır. Fakat birkaç futbolcu kimliği farklıdır. Öyle goller kaçtı ki, ‘ben olsam bile atardım’ diyeceğim ama ayıp olacak. Onun için demiyor, olanı da olmayanı da şiddetli ayaza bağlıyorum. Bu havada 3 puan, süper puan.

YORUM YAZ