MENÜ

Sakarzon - Trabya!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

‘Sakarzon - Trabya’ Evet 40 yıllık rekabette arada çoook uzun kilometreler olsa da, Sakarya ve Trabzon aynı kentin iki semti gibi bir birine yakındır aslında. Gençliğimde Bordo - Mavi’ye bürünen Sakarya’daki Karadenizliler, şimdi Yeşil - Siyah’a dönüştüler. Sadece Tatangalar var artık. 1960’lı yıllarda Mehmet Kuriş öncülüğünde başlayan ‘Yaşadığımız şehir bizim rengimizdir’ felsefesi, bayrağını Aziz Duran taşıyor şimdi. Gündüz maçlarının sonuçları Sakaryaspor’a yaramadı. Olumsuz etkilenirler, diye düşünmedim dersem, yalan olur. Ama yanılmışım. Her geçen dakika daha doğru oynayan, pozisyon arayan, tempo yapan taraf ev sahibiydi. Hele hele Rasim. Bu çocuk yıldız statüsünde de, parlamak için ne bekler bilemem. Biyediç, Beşiktaş maçındaki doğrularını sürdürüyor. Özellikle savunma dengesi mükemmeldi. Erdinç, Suat, Murat ve Gökhan işini iyi yaptığı gibi, disiplinden de taviz vermiyor. Zafer ön liberoda lazım adam. Belgelendi. Aslında her iki taraf sporcularını da kutlamalı, bu şartlarda ancak bu denli mücadele edilirdi. Daha çok kazanmak isteyen mi? Ev sahibiydi. Gelelim İsmet Arzuman’a... Eğer Musa’nın düşürülmesine ‘Yok bir şey’ dediysen, Martin’in düşürülmesine de aynısını diyeceksin. Yan hakemin dolduruşuna da gelmeyeceksin. M’bayo’nun dolmasını yutmayan, Sakarya’yı bütünüyle nasıl yuttu? Allahtan Martinez de topu tuttu, yoksa çok başağrısı olurdu. Hakemlerin Yeşil - Siyah’lı kulübe yaptıkları infaz mertebesindedir artık. İkinci yarı Rasim’e karşı Marcelinho vardı, fakat yerli malı yine ağır bastı. Daha sonra stadın üzerine muşamba gerekirken oyunun içine Musampa girdi ve işe yaramadı! ‘Maç berabere bitti’ derken, geceyi süsleyen Rasim, şahane bir gol attı: 1-0 ve noktaladı. 3 puan Sakaryaspor’a çok lazımdı, hakkın teslimini ispat için de...

YORUM YAZ