MENÜ

Osmanlı Sultanı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Schalke 04, uzay teknolojisini yansıtan stadı, şampiyonluk kovalayan futbolcuları, mavilere bürünmüş mükemmel taraftarıyla sahadaki ve tribündeki Galatasaraylılar’a doping etkisi yaptı. Hele hele ilk yarı... Schalke çabuk oynayan, iyi pas yapan, üstelik etkili futbolcuları da bulunan üst düzey bir Alman takımı. Sahadakilerden tribündekilere herkesin yüzünde sorunlarını çözmüş, futbolu eğlencenin yanısıra ciddi bir yarış olarak algılayan insanların iç huzurunu görüyor, kıskanıyorsunuz. Bu standartların bize ne denli uzak olduğunu anımsayınca da üzülüyorsunuz. Almanlar da patlayan forvetten habersiz! İleride yaşı bilmem kaç 10’luk, kilosu da neredeyse tonluk(!) Ailton, civarında Hanke, arkalarında da Asamoah... Kontrollu hücum, doğru paslaşma, çalım atıp, kontra toplar çıkarma gibi aksiyonlara da oldukça meraklılar. Galatasaray, bırakın rakibe top aldırmayı, nefes bile aldırmayan düşünceyi örnekleyince, namlusuna tıkaç sokulmuş panzere benzedi Alman ekibi. Hele hele Hakan Şükür’ün asisti ve Necati Ateş’in muhteşem röveşatası 1-0’lık üstünlüğü de getirince, on binlerce Türk tribünleri bayram yerine çevirdi. Schalke taraftarları ya Mehter Takımı’nı ya da Kırkpınar Sarayiçi’ni örnek almış! Takımları hücum ederken davullarıyla tempoyu yükseltip, rakibin dahi hoşuna giden bir renk ve ses zenginliği örneklediler. Buralarda tribün kirliliği hiç yoktu. Bizimkiler de basketbol seyircileri gibi bilinçli ve renkli davranıp, yüzümüzü ağarttı. İkinci yarı, Erdal Keser’in Türk futbolu adına buluşu Aykut ve Ali Yavaş’ın yavru aslanları sahadaydı. Cafercan, Mülayim, Özgürcan, Uğur, Arda ve Sabri Cim Bom’un harika geleceği; Orhan Ak, Petre, Volkan, Bülent Korkmaz ve diğerleri de şampiyonluk yolunun usta neferleridir. Ve şu net olarak bellidir; Galatasaray’ın başarı yolu açık.

YORUM YAZ