MENÜ

Nasıl ve kimlerle?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Rahmetli Tamer Kaptan, basketbol oynayan bir genç çocuğu, başkan tavsiyesiyle alıp oynatıyor ve yokluktan bir ‘Hakan Şükür’ gerçeği doğuyor(!) Talay Erker Hakan Şükür’e sallamak isterken, Sakaryaspor’u batırmış. Futbolumuza onlarca yıldız yetiştirmiş camiaya, böylesi ‘tombala’ yakıştırma cehaleti, tahsille dahi mümkün olamazdı. Erker becermiş. Ekrem Karaberber... Aykut Yiğit, Oğuz Çetin, Recep Çetin, Turan Sofuoğlu, Osman Yıldırım, Rahim Zafer, Engin Korukır, Erdinç Şehit, Bülent Uygun ve daha onlarca Sakaryalı yıldızı futbola armağan eden duayen hocamızdır. Talay bey, Hakan Şükür’e ‘potadan sekmiş’ yakıştırması için Kral’dan utanmasa da(!) Karaberber’den utanacaktı. Sonra Necdet Niş... Şükür’ü profesyonellerin arasına ilk kez alan biraz da futboldan anlayandır! Zahmet edip Necdet ağabeye danışacaksın. Coşkun Demirbakan futbolcudan nasıl anlar, öğreneceksin... Yılmaz Vural ne yaptı? Bileceksin. İsmail Kartal... Sakaryaspor-Fenerbahçe lig maçında, Schumacher de kalede ve 17 yaşındaki Şükür’ün çaktığı kafa ampul gibi ağlarda. Alman gitti ama Kartal burada. Feridun Köse... Genç Milli Takımlar’ın o dönem sorumlusu... Hazırlık maçlarında Şeker’e 6, ötekine 5, berikine 4, sonra resmi maçlarda kim attı? Sor, anlatsınlar. Rahmetli Tamer Kaptan, potalardan değil, mevcut Sakaryaspor kadrosundan takıma almıştır Şükür’ü. Bu konuda bir başka doğru bilgi sahibi Mehmet Baturalp’tir. Halep orada, arşın burda, başkan Aydın Zengin de Adapazarı’nda. Sorsana! ‘Yaşayan efsane’ A Milli Takım’da 46, ligimizde de 220 attı... Gol krallığıyla taçlandı... 97 defa Ay-Yıldız’la sahadaydı ama şimdi olduğu gibi o zaman da değerini bilmeyen veya görmek istemeyenler vardı... 100 yaşına gelenler, köşelerinde kazık kakacak, 100 yılda bir gelmiş 33-34 yaşındaki dünyaca tescilli markalar bırakacak. Bu memlekette bir kısım medyanın gözünde değerli olmak için ya bölücü yalakası olacaksın ya da ülkeye yararlı hiçbir şey yapmayacaksın. Başka çare yok mu? Var... Sabredecek, bakacak ve göreceksin ki, ‘İt ürüyor ama kervan da yürüyor!’ Bin yıldır hep böyle olmamış mıydı zaten! Bu devlet kültürü nasıl ve kimlerle varoldu zannediyorsunuz.

YORUM YAZ