İçim acıdı...

Haberin Devamı ›
Bazen değil, sıkça düşünmeye başladım son zamanlarda... Böyle yalan, riya, iki yüzlülük, hokkabazlık ve sahtekarlıklarla bezenmiş adı futbol, aslı ayak oyunu olan rezillik için yazmaya, üzülmeye değer mi diye. Acaba neyin kavgasını veriyor, ne anlatmak istiyoruz biz.İnsan değerlerinin bu denli hırpalandığı, etik denen şeyin metelik etmediği bir ortamda ‘Adam gibi adam’ diye lanse edilen, topluma dürüstlükleri vitamin gibi enjekte edilip pazarlanan, karakter oyuncularının gerçek yüzleri bir bir ortaya çıktıkça futboldan da, yaptığım işten de soğudum. Boşa kürek çekilen geminin, zincire vurulmuş kunta- kinteleri miyiz biz!Türkiye bir garip ülke... Gerçek değer ve kriterlerin çöpe atılıp, çöp tenekesi mahkumu olması gerekenlerin, baştacı edildiği bir dönemi dört dörtlük yaşıyoruz. Manisa Vestelsporlu Cafer ve Akçaabat Sebatsporlu Hakan doğruları gündeme taşıdıkları için infaz edildiler. Kimseden çıt yok. Hani Profesyonel Futbolcular Derneği? Bu dernekten söz edilince Arif Erdem’in yaklaşık on yıl önce ettiği bir söz dizisi aklıma geldi... ‘Valla oyumuzu kullanıyoruz ama ne işe yaradığını bilmiyoruz! Atıyoruz işte...’ Yaaaa sevgili Arif... O günlerde attığın oy ne denli önemlidir bilemedin. Düşünemedin. Yarınlar için gerekli midir acaba diye merak bile etmedin. Gücünüzü doğru kullanıp, zamanında doğru yapılanmayı sağlasaydınız, şu son üç senede yaşadığın haksızlıklara direnecek ortamı kurardınız. Senin ve Hakan Ünsal’ın veda resimleri beni çok yaraladı. İçim acıdı. Bir gün herkes bırakacak... Bırakacak da tarihin kitabını yazmış, bir devir yaratmış adam gibi adam olan fakat tek talihsizlikleri de, Galatasaraylı olmaları olan iki futbol ustasının gidişi de böyle mi olacak ?Galatasaray Liseli, eski yönetici Bülent Tulun, Sevgili Doğan Sarıbeyoğlu ağabeyimin dediğine göre bila bedel sportif direktörlük yapmakta. Gerçek Kulüp aşkını en iyi bilen ve örnekleyen Tulun, sanırım gerekeni yapar ve bu camia için tarih yazanları, hizmet edenleri, Galatasaray’a yakışır icraatla onore eder.Futbolcuları kağıt buruşturur gibi büküp atan zihniyetin acı meyvelerini, son beş yılda yiyerek zehirlenmekten bıktım artık. Yeter artık.