İçi çürümüş

Haberin Devamı ›
Elma vardır kıpkırmızı, arada sarı hareler. İştahla diş attığınızda bakarsınız ki, içi çürümüş. Arada da beslenen sevimli kurtçuklar! Düşlediğiniz güzellikler ve lezzet, bir anda mide bulantısına dönüşür. Dün gece nereden geldi aklıma bu? Çünkü Galatasaray’ın da içi çürümüş, sadece albenisi kalmıştır da onun için.
Peşrev temposu ve el-ense, kafa-kol yoklamalarıyla başladı oyun. Hafif kalan taraf mı? Galatasaray. Sonra Sabri ve Barış’la iki lop top tehlikesi ve Aykut’un mutlak Helsingborg golünü ayakla çelmesi. Lincoln’un duran topu aksiyon sahnesi gibi uzuyor ama gol olmuyor. Kaçan onca Nonda pozisyonu dizi gibi! Leslie D. arkadan müdahelelere sessiz kalıyor ve akla tuhaf şeyler geliyor! Sarı kartlık üç ameliye vardı, Leslie hep tebessümle baktı. ‘Bu hakem yüzme havuzuna girse, dipten su alır ve batar mı?’ derken Cim Bom dipten battı! Larsson göbekte bomboş ve bıraktı 0-1. Şu savunma yumuşaklığını tarif mümkün değil be abi!
‘Acı gol belki canlandırır’ dedik ama nafile. Topa tos vuran, ayak koyan yani hakim olan hep onlar. Seyrediyor bizimkiler. Omotoyossi ikiledi fırsattan istifade 0-2 oldu bile. Sabri’nin yerine Arda az sonra da Nonda’ya pası ve 1-2 bitti devre.
İkinci yarı baskısı var Cim Bom’un ama ne yapsalar nafile, Andersson azdı bir kere! Şükür çıktı ve sıra Ümit’le gelecek ümitte. Ama O’da kaleden başka her yere takılıyor ve kahrediyor. Andersson’un 21 olanı, keklik gibi avladı oldu mu 1-3. Nonda’nın attığı gol kendi kendini tatmin, Galatasaray’ın vaziyeti çürük ötesidir.