MENÜ

Hoşgeldin sahip!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

- Ne oldu? - Daha ne olsun, Conceiçao antrenmana bisikletle gidiyormuş. - Ya neyle gidecekti? - Helikopter... Hayır olmaz mesafe çok kısa... Mesela dekovil, veya tahtırevan. - Delirdin mi? Yürüse ya da bisikletle gitse ne olur? - Çok ayıp olur! - Hadi canım sende! Nilgün mutfağa döndü ve stresimle baş başa bıraktı beni. Eskiden, beyaz adamlar sömürgelere gittiğinde, çikolata renkliler, “Hoşgeldin sahip” çığlıklarıyla karşılar, aç karnını doyurmayı değil, konuğu mest etmenin her yolunu araştırır, ne ikram edeceğini şaşırırdı. Global Dünya bizlere de nasip etti aynı karşılama törenlerini. Çağdaşlık demek ki bu! Çikolata renkli konuklar geliyor ve ne yapacağımızı şaşırıyoruz. İçmeye ayranı olmayanlar, 75 bin USD verip Conceiçao’yu özel uçakla getiriyor... Sonra da bisikletle antrenmana gönderiyor... Bu gösteri sonrası demiryolu döşenmeli ve bir dekovil hizmete girmeliydi. Ayıp oldu. Şeyyy... Adama demezler mi? “Birader senin kalecilerine ne oldu?” ‘Tutum tutum’ diye bas bas bağıran Canaydın’a soruyorum “Paris - İstanbul tarifeli seferlerinin suyu mu çıktı Başkan?” Galatasaray camiasının böylesine arabesk gösterilere ihtiyacı var mı? AB’de bisiklete binen hemen herkes kask takıyor. Kask takmasa da, riskli kullanıp canını tehlikeye atmıyor. Ümit Karan bisiklet tepesinde. Ayaklar oturulması gereken yerde, kafa ilerlerde bir yerde... Bu çocuk hiç önlem almadan kafasını olur olmaz yerlere uzatmaktan ne zaman vazgeçecek acaba? Sabah’ta Nebil Özgentürk 12 değil 24 ayı bir yıl sayıyor galiba. Çünkü Kore günlerinin üzerinden bir değil iki sene geçti. Yakın ilgi ve bilgisi nedeniyle kutlarım! Bu arada “Onlar da kimi zaman azınlıklarını üzer, harap eder, biz de” demiş... Yine yanılmış... Birincisi Batı Trakya’da ezilen ve demokratik hakları budanmış Türk azınlığından habersiz... İkincisi son dönemde Türkiye’de örneklenen ‘Hoşgeldin sahip’ konukseverliğinden... Bizde yeni felsefe artık şöyle... Şapur şupur onu öp... Çıtır çıtır onu ye. Onlar hancı ben yolcu. Onlar tatlı ben acı. Biz zurnanın son deliğiyiz... Değil mi? He!

YORUM YAZ