Hasta ziyareti
Haberin Devamı ›
Herkes biliyordur mutlaka da, tekrarlamak lazım! ‘Hastayı yatağında ziyaret edeceksin’ aksi halde kıymeti kalmaz. Futbol öyküleri, ne kadar da benziyor yaşam öğütlerine. Eğer bekleneni, beklenen zamanda yapmazsan, değerini kaybedip, üzüntü nedeni dahi olabilir. Edmundo’nun takımı ziyaret görevini ihmal ederken, Özat’ın ekibi de kralını örnekledi. Galatasaraylı futbolcular mı? Hep gecikti. Ya Ankaragücü tarafı? Zamanında ziyareti, hiç ihmal etmedi!
Herhangi bir eylemi zamanında yapmak için güç, kuvvet, akıl, çabukluk, tempo, elbette planlama, tabii ki akıl lazım. Bu etkinlikler Sarı-Lacivertliler’de çokça olunca, Galatasaray hep geç kaldı. Mesela top durmadıysa, sen de durma! Baros’un attıklarında ve Ufuk’un yediklerinde! Sonra Aykut’un yediğinde de, her daim arkadan gelen taraftı yani. Topsuz(!) oyunda bile Ayhan, Sapara’nın arkasında! Bedelini de, 4 yiyerek ödediler tabi. Düşününüz! Güven ve en yakınındaki Cim Bomlu’ya dahi nal toplattı. O zaman nasıl olacak bu iş? Olmayacak! Sezon başından beri ‘bu malzeme ve anlayıştan cacık bile olmaz’ diye paylaştığım gerçekler de, bu gecenin erken ilanı değil miydi zaten?
Baros kalabalık Ankaragücü savunması arasında kalınca, çok gezinmek zorunda kaldı. Fazla gezinmek de yaramadı tabi ve adale yine battı, inşallah atmadı. Aksi halde Galatasaray iyice batacak, gol falan da atamayacak.
Ümit Özat zaferinin adı İstanbul tarafında ‘rezalet, batış, çöküş’ gibi sıfatlarla tanımlanmamalı. Tabeladaki rakam malümun ilanıdır sadece. Hani hastasına demiş ya doktor ‘artık her şey serbest, ne istersen yiyebilirsin...’
Bunlar da yiyor işte!