MENÜ

Hafta sonu!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İstanbul’un keşmekeşinden sıyrılmak için Salim’le İzmir tarafına doğru yola çıktık, perşembe gece yarısında. Kemal Zorlu ve Mustafa Denizli’nin konuğu olacak, seçim sohbeti yapacağız. Darıca’dan feribotla geçtik ve kısa süreli molalarla İzmir’e doğru devam ettik. Yollar fena değil. Kamyon yoğunluğu mu? Akıl almaz boyutlarda. Hele hele Balıkesir’den sonra her 100 kamyon şoföründen kesinlikle 75’i, direksiyonda uyku halindeydi. Bir çoğunu klakson çalıp uyandırmaya çalıştım. İlginçtir ki... Yol kenarında park etmiş trafik ekipleri de uyku halindeydi! Kamyoncular hem uyuyor, hem de gidiyor. Polisler iyi ki, park halinde uyuyor! Bana kalırsa maliye ve polis kontrolü barakalarının yanına ‘sürücü uyku koğuşları’ yapılmalı. AB yasaları izin verirse, kamyoncular zorla uyutulmalı. Sabah saat 06.00 itibarıyla yolun soluna geçip şarampole uçan kamyon sayısı iki, yaralı sayısı dörttü. Allah tarafından, karşıdan gelip altta kalan otomobil yoktu. Bu nedenle can kaybı da yoktu. İzmir’den sabah 04.00 veye 05.00’te İstanbul’a doğru yola çıkmak az buz risk değil. Çünkü karşıdan, uyuyan sürücüler gelmekte. Bunlar mayından farksız sabahın ilk saatlerinde, bilginize! Bu mevsimde İzmir deyince ilk akla gelen Çeşme... Çeşme harika bir yer. Hele hele Sole Mare Beach... Genç işletmeci Selim’e dilekçe verdim... Buranın kışlığı da mutlaka açılmalı. Nasılsa denize girmek diye bir şey yok. Herkes şiltelerde yatıyor, ince alkollü içeceklerle süslenip akşam üzerine doğru debriyaj plakası sıyrılmış 200’lük Dodge gibi olduğu yerde silkeleniyor. Müthiş bir görsellik. Aynı mekandan kışın İstanbul’a da yapılabilir ve yanma işi solaryum aracılığıyla halledilir. Selim kardeş bu önerimi dikkate almalı. Şu dönemde vaziyeti en zor olanlar futbolcular ve İzmirli iş adamları olmalı. Bu ortamı bırakıp yoğun kamp ve iş temposuna girmek büyük fedakarlık olmamalı. Alaçatı’da Cim Bom Kahvehanesi’nin sahibi Cem, Sarı - Kırmızı duvarları beyaza boyatmış... Ne olacak halimiz diye bekliyor! İyi olacak iyi, çünkü Özhan Canaydın her geçen gün borç yönetimini daha iyi öğreniyor! Sabırlı olun, Sarı - Kırmızı boyaları da hazırlayın... Çeşme’ye gelin. Burada her şey toz pembe... Ne oksijen be!

YORUM YAZ