MENÜ

Destan yazanlar!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Conceiçao sıradan gösterilere devam ederken Sabri gibi bir güç kenarda. Ribery mi? Galiba şalteri indirdi. Oyun denk gibi giderken, gol önce Fatih ile gelebilirdi, Tomas önledi. Hemen ardından Polonyalı’nın önü açık! Öyleyse Mondragon’un da görüş açısı açık... Fakat O, iki kaşının ortasından vuruluyor. Szymek de iyi nişancı ama, gelen mermi olsa neyse, koskoca futbol topu be birader... İki günde iki cinayet! Cumartesi Sakaryaspor kalecisi Şenol, pazar Mondi aynı şekilde vuruluyor... Dikkat ediniz! Fenerbahçe’nin şampiyonluk destanını belki de rakip kaleciler yazıyor. Futbol değerlerini istatistiklerle kantara vuramazsınız. Basketbola benzemez ‘Ayak oyunu’ işleri. Neymiş? Galatasaray son 60 yılın en iyi dönemindeymiş. Yahu sormazlar mı adama ‘Rakibin nerede?’ diye... Kanarya almış başını gitmiş... Sen Trabzon’dan üstelik evinde iki yemişsin. İstatistikçiler ‘Son yıllarda böyle başarıya rastlanmadı’ demekte. Dalga geçmenin bilimsel yolu mu bu? Trabzonsporlular futbolu daha kolay oynayıp, topu gereksiz işlere alet etmedi. Galatasaraylılar mı? İki haftadır futbolu bırakıp, süsleme işlerine girişti. Görüntü Pakistan otobüsleri gibi. O otobüsler nasıl bir günlük yola üç günde gitmekteyse Cim Bom’lular da öyle. Günümüz futbolunda teyzinata dalar, realiteyi gözardı ederseniz, hedefe gidemezsiniz. Hasan Şaş, Kabze, Sabri var. Var da yine etkinlik yok. Trabzonlular daha iyi. Zorlama, hırlama ve sonunda tırlama... Galiba en doğrusu Hagi’nin “İlk sıra meşgul” sözünü kabullenmek ve ikincilik için dua etmek. O da zor ya!

YORUM YAZ