Darısı başınıza!

Haberin Devamı ›
Milli Takım ve Galatasaray’ın tarih yazmış unutulmazları birer ikişer veda etmekte, kimi Ay-Yıldız’a kimi de futbola. Tugay da Milli Takıma ‘elveda’ dedi dün gece. şu an devam eden arkadaşlarına ve gençlerimize “Darısı başınıza” demek isterim. Brezilya gibi bir Dünya markasının bulunduğu podyumdan el sallayıp ayrılmak, sizlere de nasip olur inşallah. Terim, farklı bir kadro sürmüş sahaya. Bosna maçının kabahatlileri yok. Fakat şunu da unutmamak gerek, futbol hatalar oyunu ve kabahat her futbolcunun boyununun borcu. Aksi halde 0-0 biter tüm müsabakalar. Hakan kaledeydi ve kendinden emindi. İlk yarıda pek iş düşmesede ikinci yarı kurtarışlarıyla mükemmeldi. Emre Aşık, garanti oyun felsefesinin vazgeçilmezi. Riziko ile hiç işi yok, sağlamcı yani. Gökhan Zan, zaten iyi adam, bir de kendi gibi olursa harika. Arada bir ince işlere girişmese demek istedim de! Hamit Avrupa markası, barajdan dönen frikiği sonrası tekrar vuruyor, direkten dönen top hem bizi hem de Brezilyalılar’ı hoplatıyor. Bizim futbol anlayışımızda iki yakanın bir araya getirilememesi gibi bir sorun var. Bosna’da herkes forvetti, dün de orta saha! Top genelde bizimkilerde, nefis paslaşmalar. Ama kaleden uzakta. Forvette çoğalamadık bir türlü. Umudumuz Umut’tu ama yalnız kaldı. Doğru yerlere gittiğinde de yanlış adamlara çarptı! Naldo ve Alex zebellah gibi hep yanında bitti. Bizimkinin hücum girişimleri de bitti. Üstün olamadığımız bir üstünlük! Nasıl şeyse o? Belki de Brezilyalılar’ın yalan koşuları falan! Onlarda Ronaldinho, bizde Serdar Kurtuluş. Hoca zaten garanti orta alanı iyice garantiye aldı demekki. Sabri, pozisyon buluyor ama olmuyor. Daha sonra Gökdeniz etkinlikleri şimdilik heyecanlandırıyor ama gol gelmiyor. Bu arada Kaka da arayışlarla maça renk getiriyor. Colin Kazım da girdi ve Brezilyalı zebellahlara, “Size benim gibi fizik ve güç lazım” dedi. Daha sonra kendinden emin Nuri Şahin, kısacası gençleri test ettiğimiz güzel bir zemin. Geleceğe dönük deneyim Bosna sonrası güven ve moral verdi.