Dalkavuk!

Haberin Devamı ›
Padişah ‘patlıcan, ne şahane bir yemek’ dediğinde; dalkavuk ‘patlıcanın 40 türlü faydası vardır sultanım, sofranızdan hiç eksik etmeyiniz’ der. Bir süre sonra da ‘şu patlıcanı, bir daha soframda görmeyeceğim’ serzenişinde de, dalkavuk ‘aman sultanım ne berbat bir nebattır, yüzüne dahi bakılmaz’ diye fikrini belirtir. Padişah ‘bre adam daha geçen gün patlıcanı methedip, yere göğe koyamıyordun!’ diye çıkışınca, dalkavuk ‘ben patlıcanın değil, sizin dalkavuğunuzum sultanım!’ cevabını verir.
Memlekette her şeyin modası geçti, dalkavukların geçmedi. Ne kadar kalıcı, ne denli yapışmış bir pisliktir bu böyle! Padişah dalkavuklarının yerini başkan, yönetici, şu-bu dalkavukları aldı. Zaman zaman düşünürüm, Avrupa’nın saray soytarıları dahi daha kişilikli ve yararlıydı. Hiç olmazsa soytarılıklarının yanına acımasız eleştirilerini de ekler, kimsenin söylemeye cesaret edemediklerini kral veya kraliçeye iletirlerdi.
Oysa yanlış her zaman yanlıştır, doğru da doğru. Sırf yalakalık uğruna plastik top gibi yamuk-yumuk olmak, dün yere göğe koyamadığını, bugün yerin dibine sokmak, padişah için de, başkan için de, yönetici için de zararlı. Aslında kurum kimliği, ülke geleceği için çok çok zararlı. Gerçeklerden kaçmak, insanları yanıltmaya çabalayıp, ‘aptal’ yerine koymaya soyunmak ve buna alet olmak hesabı zor verilebilecek günahlardan biri ama farkında değil aymazlar.
Galatasaray kürek branşında şampiyon oldu, kutlarım. Polat ve Yıldırım’ın müsabaka öncesi şık görüntüleri hepimizi mutlu etti. Aynı şıklığı yarış sonrası da görmek isterdim doğrusu. Büyük Başkan Ali Şen’in bir basketbol finali sonrası, Orhan Özokur’la kucaklaşıp sergilediği centilmenlik tablosu, bunca yıla karşın gözlerimin önünden hiç gitmez. Toplum barışı, dostlukların pekişmesi, taraftarların doğru yönlenmesi için böylesi güzel tablolara büyük ihtiyaç var.
Ayhan Yılmaz çok yerinde bir ‘olmaması gereken’ yakalamış! ‘Fenerbahçe.org’ sitesini hazırlayan arkadaşlar, mükemmel bir dalkavukluk örneklemiş ve Galatasaray ismini telafuz etmemiş. Aziz Bey’i iyi tanırım. Tamam kupa kazanılamayınca çok üzülmüş ve Ali Şen’den öğrendiğimiz ‘hoşgörü’ katsayısını yakalayamamış olup, o sinirle müsabaka alanını terk etmiştir ama fenerbahçe.org’a böylesi işgüzarlık da önermemiştir.
Bu sütunlarda olabildiğince Galatasaray ve Fenerbahçe doğrularını yansıtmaya çalışıyorum. Niçin? Bir kısım yalaka ve dalkavuğun ‘bir avuç dolar’ için yaptığı yanlışlara, doğrularla örnek olmak için. Ülkemiz en değerli kurumlarını dalkavuk ve yalaka nidalarına terk etme lüksümüz yok, Türkiye adına, almamız gereken çok mesafe var çünkü.