Arama

Popüler aramalar

Bu yolda!

Haberin Devamı

Artık klişe olmuş olsa da, tekrarlayacağım ‘Galiptir bu yolda mağlup!’ ‘Arkadaşlar yenilginin de galibiyeti mi olur?’ diye sorabilir, haklı da olabilirsiniz, ama dün gecenin doğrusu bu. Son iki maçını düz koşu temposunda dahi oynamayan Türkiye, hemen herkesin sonuçtan olmasa da, mücadeleden mutluluk duyduğu bir 90 dakika yaşattı. Şu özveriyi örnekle, canımı ye!

Eeeeey az miktar gurbetçi kardeşim, sen de TFF’ye lüzumsuz yere ceza yedirme. Topu topu 10 kişi ‘sefa bilmemneliği’ yapacak diye, tüm Türkler aynı potaya sokuluyor, elbette cem-i cümlemiz için kötü oluyor. Provokatör müsünüz, nesiniz be birader?

Bol gol pozisyonu yakaladık, atamadık. Kendi becerilerimizle ürettiğimiz, şık pozisyonlar üstelik. Kimi acemilikten, kimi de Hollanda kalecisinin mükemmelliğinden olmadı. Onların ki çok kolay oldu! Nasıl? Genetiğimizde bolca bulunan ve yaşamımızın tüm katmanlarında sıkça kullanılan ‘kaza’ yeteneğimizin trafikte değil, futbolda olan versiyonuyla! Kamyonlardaki gibi ‘Allah korusun’ diye mi yazdırsak acaba? Olmaması gereken bir aymazlık ve atmayı beklerken yedik. Can kaybının olmadığı, kaporta hasarlı bir kaza! Kaportacı Hiddink ve Çetin usta, Engin kalfa halledebilir. Bu arada Oğuz Çetin’e sallamak için nasıl bir bahane bulacak acaba, her taşın altında onu arayanlar?

Kişilikli, özgüvenli, elbette yetenekli çocuklarımızın pırıl pırıl mücadelesi, ligimizde kararan ruhuma aydınlık getirdi. Her zaman iddia etmişimdir ‘Türkiye’den birbirine eşdeğer en az 3 Ay-Yıldızlı ekip çıkar ve yüreğini koyduğu an başarılı olur.’ Dün gece bu doğrunun skorda olmasa da, futbolda gerçekleştiğini görmek sevindirdi beni. Helal olsun futboluyla beraber yüreğini de sahaya sürebilenlere... Bu anlayış ve modelde hayat var, devam.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Düşük vites!‘’

18 Kasım 2010, Perşembe 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Güle güle Kozluca‘’

18 Kasım 2010, Perşembe 03:30
YAZININ DEVAMI