MENÜ

Belgrad notları...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Hagi ilk geldiğinde de, adamı serseme çevirmiştik. Yaşı ve İtalya, İspanya hüsran tefrikaları, dışında o dönemle ilgili başka bir şey anımsayan var mı? Ribery, Popescu, Taffarel, Aurello ve diğer sporcuların yaşadıkları da, farklı bir değerlendirme kültürü değildi ki. Evet... Sasa’nın başına da aynısı gelecekti! Partizan’ın, Galatasaraylı futbolcuyla yaşamış isimleriyle, Belgrad’da konuştum. Bjekovıc, Vjetrovıc ve Merzovic kendilerinden de, Ilıc’ten de çok emindi. Geçmişte, Yugoslavların ürünlerini çok abarttığını iyi bilenlerden biriyim. Ama bu kez aynı tarzla karşılaş madım. Somut şeyler söylediler. Sabır gerektiğini belirttiler. Yerli, yabancı geçmiş örnekler, aklımdan geçince hak verme gereği hissettim. Zamansız ve tutarsız değerlendirme rahatsızlığımız sonucu, ne vezir diye gelenlerin rezil, rezil diye gelenlerin de vezir olduğunu çok yaşamıştık çünkü. Uyum süreci ve sabır şart. Belgrat’ta Efes Pılsen Martketing Direktörü Burak Merzeci karşıladı beni. Henüz 33 yaşında zımba gibi bir Türk genci. Anadolu Grubunun, Sırbistan Karadağ Cumhuriyetinde büyük yatırımlar yaptığını ve Dünya Firması olma yolundaki, müthiş adımlarından birini daha attığını gördüğümü, söylemezsem haksızlık olur. Rusya, Kazakistan ve diğer ülkelerdeki gelişimi zaten biliyordum... Efes’in buradaki heyecan ve temposunu görünce, çok mutlu olup gurur duydum. İlk gece ‘Belo’ adını verdikleri yeni ürünlerinin tanıtım partisi vardı. Onca üst düzey konuğu, bir araya toplamak başarının en güzel ve net götergesi olmalı. Avrupa lezzet ve kalitesindeki ‘Belo’ Türkiyede de satılacak mı acaba? Efes Pilsen bu ülkede de, iki fabrika satın almış ve tarihi ‘Weıfert’ markasıyla zirveye doğru tırmanışa geçmiş bile. Mercedes- Benz’in Direktörü Sıvaslı Burhaneddin Cingöz, Tetra- Pak’ın fabrika müdürü Erzurumlu Selami kardeşim, Safranbolu’ lu, Efes Weıfert grubu mali işler müdürü Ahmet, gurbetteki moral kaynaklarımdı elbette. Türklerin her ülkede önemli görevlerde bulunması ve işlerini mükemmel yapması az buz sevinç vesilesi mi? Dün Belgrad merkezinde, Dünya Şampiyonu su topu milli takımlarını kutladılar. Onurlandırdılar. Sahibiyet duygularına, hayran oldum. Darısı başımıza. Bu arada aynı meydanda dev ekranlarda Türkiyenin tanıtım filmleri gösteriliyor, turizm zenginliklerimiz anlatılıyordu. Bu sezon Sırbistan- Karadağ Cumhuriyetinden gelecek turist sayısı acaba ne olacak? Buradaki hava olumlu. Hatta THY seferlerini bekliyorlar. Galatasaray Bursaspor karşısında 2-0 yenilmiş. Normal! Bursalıların gücü ortada da... Be birader, mahalle maçına gider gibi, yeşil kent’e günü birlik gidilir mi? O vaziyetten de motivasyon ve iyi futbol beklenir mi? Geçen sezon üçüncülüğünün nedeni futbolcu değil, yönetici zafiyetidir. Korkarım ki... Bu sezon da aynısı izlenecektir.

YORUM YAZ