Amaç ne?

Haberin Devamı ›
Bir spor kulübü yeni sezon hazırlıklarına başlamadan önce, yöneticiler birbirine sorar sanırım, ‘Amaç ne?’ diye. ‘Elbette başarı’ olmalı ortak cevap. Bu konuda planlama yapılır, projeler hazırlanır, bütçe oluşturulur ve yola çıkılır. Eğer doğru yöntemler gündeme girmiş olsaydı, büyük diye tanımladıklarımız borç sarmalında boğulmaz, uluslararası başarısızlıkların abonesi olmazdı.Bir başka plansızlık simgesi, Olimpiyat Stadı’nın trafik çilekeşlerinden biriydim önceki gece. Binlerce insan tek çıkışa mahkum olunca, bolca düşünme fırsatı buldu galiba! 70 bin kişilik stadyum yapıyor ve insanları alternatifi olmayan inişli çıkışlı, köprülü, U dönüşlü garabet timsali bir yoldan İstanbul çilekeşhanesine sokmaya çalışıyorsunuz. Pazar gecesi tatilden evine dönenler de cabası. Topu topu 20 bin kişi büyük eziyet çekti. Hem izlemek zorunda kaldığı futbol hem de trafik nedeniyle.Olimpiyat Stadı öyle bir yere konuşlandırılmış ki metro, tren, helikopter ve paraşüt (!) benzeri araçlar dışında gitmek de, dönmek de cehennem azabı. Bir başka azap da Galatasaray’ın vaziyetiydi. Plansız, programsız ve hesapsız uygulamalar bu sezon yine baş ağrısı, mide bulantısı yapar. Mayıs içi organize edip, sonu icraata geçirmeniz gereken operasyonları, yeni sezon başına bıraktığınızda defolar sırıtır. İlk heyacanla görevli kimlikler de memnunmuş gibi sırıtır! Ama gerçekleri sezen camia ağlar.Galatasaray yıllardır süregelen hatalar zincirine yenilerini eklemek üzeredir. Görünen o! Gereklilikler değil, lüzumsuzluklar üzerine inşaa edilen transfer politikası, hüsran yaşatacak gibi. Neden? İstanbulspor karşısında izlediğim sporculara bakıyor ve Necati, Kabze, Orhan, Cihan ve Emre gibi isimlerin niçin gönderildiğini çözemiyorum. Gelenlerin çok daha yoğun katkısını gören var mı? Turgay (Şeren) Abi, ‘Ben göremedim, acaba sen gördün mü?’ Eğer bir farklılık yoksa milyonlarca dolarlık adamlar neden bedava gibi gitti, gelenlere onca para niye verildi? Bu kulüp nakidi sokaktan mı topluyor Kemal (Onar) Abi?Kalli, Galatasaray’ı 1992 dönemi Galatasaray’ı zannedip, toptan yenileme operasyonuna girişebilir. Ama bu yapının artık o yapı olmadığını ve beklentilerin çok, sabrın az olduğunu anlatacak birileri de iş başı yapmalı. Cim Bom gelişim kursu statüsü değil, hedeflere derhal varması gereken bir akademi düzeyindedir artık. Deneyimli, doktorasını şampiyonluk ve milli formalarla kanıtlamış sporcularınızı derdest edip, komple yenileme harekâtı başarı değil, karmaşa yaşatır. Sana bir sağ bek, bir 10 numara ve ön libero lazımken, takımı hallaç pamuğu gibi atıyor, üzerine de başarı bekliyorsun. Olası sıkıntılar kapıda. Önlediniz, önlediniz! Önleyemediniz... Camiayı yine yaktınız!