MENÜ

Ahhh de vefa!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Türkiye’ye şu şaheser olayı yaşatan Başbakan’dan, Belediye Başkanı’na hatta zabıt katibine, herkese sonsuz teşekkürler. Şenes Erzik’in konumu, durumu ve katkıları da hem şükran hem de onur vesilesidir elbette. Hele hele Onur Belge nasıl da güzel anlatmış Şenes Erzik ve Rahmetli Sinan Erdem’i. Pekiii birilerini daha unutmuş mu? Unutmuş. Oysa anımsaması gerekir miydi? Evet. Mesela Togay Bayatlı. Olimpiyat Stadı’nın yapımı ve son halindeki emeklerini kim inkar edebilir ki? Başka? Başkaları da var! Şenes Erzik... Katkılarını inkar edenin iki yakası bir araya gelmez. Dürüst, namuslu, karizmatik ve saygın bir kimlik. Sonra? Sonrası şu... Şenes Ağabey’i oralara taşıyan birileri yok mu acaba? Koltuğunu sağlamlaştırma adına kulisler yapan. İkili ilişkilerle gücüne güç katan birileri! Kemal Zorlu... Dürüstlük ve erdem denildiğinde aklıma hemen gelen Tevfik Yamantürk ve benzeri birkaç adam gibi adamdan biri. Sanırım on sene geçti. Ankarada’yız. Mekan Etap Altınel Otel. Ertesi sabah TFF seçimleri var. Kemal’in odasından kovduğu üç delege var. Neden sepetlemişti beyleri? Oylarını çıkar karşılığı satmaya kalktıkları için. Sonra? Kemal iki oy farkla seçimi katbetmişti. Kemal Zorlu Federasyon Başkanlığı’nı ucuz pazarlıklara satmadı. Kazanamadı ama kılı bile kıpırdamadı. Bu arada Türk futbolunun bir türlü kurtulamadığı, dönme dolapların da baş rollerde oynadıklarını ve bir o yana bir bu yana kıvırıp değme dansözlere taş çıkarttıklarını da söylemeliyim. O gün bu gün Kemal Zorlu, yaşadıklarını yüreğine gömmüş ve susmuştur. Ben de sustum. Niçin? Türkiye’nin kurumlarını korumak, zamanla çakallardan temizlemek zorundayız da onun için. Suskunluk, asla yılgınlık değil, ülke çıkarları için çok önemli bir erdemdir. Günü gelince konuşur, gerekirse ümükleri de sıkarız... Evelallah! O günlerde Erzik’e seçim kazandıran, sonra UEFA platformundaki konumuna destek olan biri daha vardı. Aksi halde ne olurdu Şenes ağabey söylesin. Mesela Ankara’da 29 oy alır kalır, Ufuk masaya bırakın kendi kendine yapışmayı, Japon mucizesiyle tutturulsa gider, Federasyon Başkanlığı ve futbol Erzik için tatlı birer anı olarak kalırdı. Pekiii... Kimdi delege sayısını koruyan, kendi gurubunu pekiştiren ve iki oyla da olsa koltuğu kurtaran kişi. Haluk Ulusoy hani şu adı pek anılmak istenmeyen Ulusoy... Bu işi TFF’nin mevcutları yapabilir. Üstelik onlara yakışır. Encamı budur zaten hepsinin. İnsanlar bir yere yetenekleri değil, siyaseten gelmişse... Bu yerde amcaoğlu, ağabey, dayı, yeğen, kuzen veya ahbap ilişkileri sayesinde işgaldeyse, davranış biçimleri de normal karşılanacak. Başka ne beklenebilir ki? Ama ya Şenes Erzik? Türk futbolunun bunca yıldır içinde olan bir kimlik, bilmez mi şu eserdeki eski TFF yönetim kurulu üyelerinin emeğini? Neden susar öyleyse? Haluk Ulusoy davet ediliyor, ama çorbada tuzu olan diğerleri unutuluyor! Haluk Ulusoy da adammış ki, arkadaşlarının davet edilmediği yere gitmedi. O arkadaşlarını satsa, zaten TFF’nin Başkanıydı. O gün koltuğum yerinde kalsın diye arkadaşlarını satma teklifine, başını bile çevirip bakmayan, bu gün finale gelir mi? Vefa ‘Ahhh!’ diyor, diyor da şu mevcutların haline de gülüyor.

YORUM YAZ