MENÜ

Ah Güven vah güven!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir ülkenin bütünlüğünü, ulus bilincini, dayanışma ve hoşgörüyü bitirmek isterseniz, güven duygusunu katledeceksiniz. Medya çanak tuttu, siyaset sapından tuttu, ehhh hakkını yemeyelim, bir kısım vatandaş da el tuttu ve bu hale geldik. Zaman güvensizlik felsefesini yeşertenlerin zamanıdır artık. Yıldırım Demirören ve Adnan Polat eşleriyle yemek yemiş. Ne var bunda? Keşke Aziz Yıldırım ve Özhan Canaydın da katılsaydı. Mükemmel örnek, şahane bir fotoğraf olmaz mıydı? Bakıyorum, en kulağı kesik mimliler bile öküz altında buzağı aramakta. Be birader adamlar iş bitirmeye niyetli olsa, böylesine dangıl dungul ortaklık bildirgesi mi açıklar! Yoksa hiç kimsenin ruhu bile duymadan bağlantı mı yapar? Karanlık operasyonu(!) ehillerinin ortalıkta gözüktüğünü gördünüz mü hiç? Karda yürür, izini belli etmez onlar. Kendi becerilerine(!) vakıf olduklarında her başka başarının altında da mutlaka buzağı ararlar. Şüphe ile desise kavramının egemen olduğu ihale tahsis vs... Ve ayak oyununa da bolca rastlanan günümüzde Demirören ve Polat, etik dersi vermek istemiş, fakat kafası karışıklar bu yemeği yine yemek(!) amacıyla kullanmıştır. Hepsi bu. Bugün yüzlerce kulübün ancak rüyasında görebileceği muhteşem bir Türkiye Kupası Finali var. Beşiktaş ve Fenerbahçe yakalamış bu şerefi. Ama olan bitene bakın, Demirören zemberek gibi gerilmiş. Yıldırım mı? Keyifle germeye devam ediyor. Futbol Extra Dergisi’ndeki röportajda resmen dalgasını geçmiş. Başarısının sefasını süren bir portrenin eğlenceli söylemleri ve kızdırması vardı, Tahir Kum’un röportajında. Eee hakkıdır başkanın. Stadı, futbolcu kadrosu ve gelir dengesi ile sollamış gitmiş. Bir kaç sene öncenin burnundan soluyanı, şimdi huzur içinde eğleniyor. Taraftarı ağlamıyor, gülüyor. O halde gereken ne? Canaydın ve Demirören’in derhal akılcı eylemlere girişmesi ve gelecek sezonun planlarını şimdiden realiteye geçirmesi, şarttır. Aksi halde seneye de aynı manzara! Bu arada Demirören ve Yıldırım’ın ülke huzuruna büyük katkı yapabilecekleri bir fırsat günüdür bugün. Gerilim politikası değil, spor hizmeti ürettiklerini belgeleme şanslarının en fazla olduğu gündür bugün. Hatta Özhan Canaydın’ı da davet edip, beraberce tek amaçlarının ülke sporuna hizmet olduğunu ilan etsin, bir milat başlatsınlar. Sayın Başkanlar, kucaklaşın. Yok olan güven duygusunu yeşertin. 100 yıllık yarışın uçuruma düşüp enkaz haline gelmesini önleyin. Aksi halde tarih sizleri kazanılan şampiyonluklarla değil, kaybedilen insanlık değerleriyle anacak. Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’yi kavgalar mı, yoksa örnek rekabet mi büyüttü. Bu muhteşem olguyu katleden portre olarak anılmanın peşinde misiniz yoksa!

YORUM YAZ