İşte Fener bu

Haberin Devamı ›
Elbette yeneceksin, yenileceksin de... Ancak bu iki kupa deplasmanında ben şunu gördüm; Sarı-Lacivertli futbolcularda büyük bir kenetlenme var. Hepsi sorumluluklarının bilincinde. Üstelik ilk yarıdakinden çok hızlı ve güven vericiydiler.
Aykut hoca vites büyütmüş. Nöbetçi golcü -bu lafı ben hiç sevmiyorum- Semih kendine gelmiş. Biraz ağır ama her pozisyonda var. 1461 Trabzon’a attığı gol artık topla barıştığının göstergesi. Ligin ilk yarısında 60. dakikadan sonra düşen Fenerbahçe’nin yerinde yeller esiyor. Genç Salih devamlı şans bulursa Fener’in değişmezi olur. Keşke Salih gibi Recep Niyaz ve 1-2 genç daha ilk 11’in aranılan adamları olsa.
Bursa galibiyetinde önemli olan tek şey, Aykut hocanın da dediği gibi Fenerbahçe’nin 2-1’den sonra oyunu çevirmesiydi.
Unutmayalım; bütün bu yazdıklarım iki maçlık görüntü içindir. Temennim, ligde de devam eder.
Fakat, gene de altını çiziyorum. Madem üç kupada yola devam ediyorsun ve üçünde de iddialısın o zaman bu takıma bir santrfor şart. Fenerliler özellikle Emenike’nin transferini çok arzuluyorlar.
Bu kadarı da fazla...
- Eğer, saha kenarında agresif olmayan, rakip taraftarları kışkırtan hareketler yapmayan Aykut hocanın kafasına taş atılıyorsa...
- Eğer, Stoch ile Fatih arasındaki mücadeleyi bir gazeteci küfür ederek protesto ediyorsa...
- Tribünden, ”Cristian’ın ayağını kırın, Salih’e vurmayın o daha küçük” diye bağırılıyorsa...
- Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a koro halinde küfürler yağıyorsa...
- Fikret Orman, İbrahim Yazıcı’ya “Gel barışalım” diyor ve “Önce taraftarların birleşmesi gerekiyor. Sadece bizim konuşmamızla olmaz” diye Bursa başkanından kibarca bir yanıt alıyorsa...
- Tel örgü barikatının olayları önleyeceği düşünülüyorsa. Bunun gerginliği daha da arttıracağı bilinmiyorsa.
- Ve son olarak Şenol Güneş gibi aynı zamanda iyi bir eğitimcinin ağzından Fener-Trabzon dostluğu bitmiştir. Bu dostluğu kaybettik. Bu çok kötü bir şey lafı çıktıysa...
Biz yanmışız kardeşim haberimiz yok.
Kızlardan büyük ders..
Biliyorsunuz Antalya’da Galatasaray-Fenerbahçe arasında oynanan Basketbol Türkiye Kupası’nda son salisede atılan bir ikilik, Sarı-Kırmızılılar’ı kupanın sahibi yaptı.
Sonra iki takımın sporcuları ayni uçağa bindi. Normalde ne olur? Kupayı kazanan kutlama yapar. Ama, tam aksi oldu. Galatasaray’lı kızlar, Fener’li arkadaşları alınır düşüncesiyle.
Onlarla koltuklarda yan yana oturdu ve İstanbul’a gelene kadar da sohbet ettiler.
İşte dostluk diye ben buna derim. Futbolda da aynı şeyleri görmek istiyoruz. Seyircilerin birlikte maç izlemelerini arzuluyoruz. Ama ne mümkün.
Ata Demirer noktayı koydu
Sneijder gelir veya gelmez... Ancak gerçek olan bir şey varsa haftalardır ortalığı gerdi. Taraftar ha geldi ha geliyor diye çileden çıktı. Kim ne derse desin yönetim ile teknik heyet arasında soğuk rüzgarlar esti. Başkan Ünal Aysal’ın kafa karıştıran konuşmaları da işin tuzu biberi oldu. “Yetki” elbette başkanda. Florya’nın patronu tabii Fatih Terim. Ama bu devamlı hatırlatılırsa ve gazetelerde çıkarsa elbette rahatsızlık doğar. Başkan, Fatih Terim Bülent Tulun’u Florya’da istemeyince ne yapmıştı? Amatör şubelerin başına getirmişti. Ancak Tulun, Sneijder’in transferi için İtalya’ya gitmedi mi? Radyospor’a “İnter’le anlaştık bir sorun yok” diyen Tulun değil mi? Fatih Terim’den bu transferle ilgili bir açıklama gelmemesi hocanın biraz kırgın olduğunun göstergesi değil mi? Hepsini bir kenara koyalım. Dikkatle okuyun bakın ünlü komedyen Ata Demirer, Twitter’da neler yazmış;
”Galatasaray’ın en büyük transferi Fatih Terim’dir. Şu Sneijder vıdı vıdısına bir son versek. Yetti be.”