Bir değil iki kez düşünürdüm

Haberin Devamı ›
Özellikle Gökhan’a, Fener’i bıraktı diye kızanlara...
Caner’in gidişine Volkan’dan daha az tepki verenlere...
Kimse kusura bakmasın ama bir çift sözüm var:
Öncelikle Gökhan ve Caner çapında bir futbolcuyu kaç milyon Euro’ya alabilirim diye defter-kalem elde hesap yapılması gerekirdi.
Sonra piyasa değerleri gözden geçirilirdi.
Son olarak da Türkiye’nin en iyi sağ ve sol bekinin ayrılmasına, “Dur bakalım nereye?” diye karşı çıkılması lazımdı.
Tıpkı Mehmet Topal’ın ikna edildiği gibi Gökhan’ın da Caner’in de Fener’den bu kadar kolay kopmasını önlemek için olağanüstü çaba gösterilmeliydi.
Oysa tam tersi oldu:
Başkan mali kongrede kürsüye çıktı. Gökhan için, “8 yıl Fener’de oynadı, iki defa şampiyonluk gördü” dedi.
Ekşioğlu’nun ‘para pazarlığı’ yaptığını söyledi.
Gökhan da konuşunca ipler koptu.
Bakınız:
Alex gitti, gelenlerin hiçbiri yerini dolduramadı.
Emre gitti, şu anda Başakşehir’in maestrosu.
Transfer edilenlerin hiçbiri ayrılanların alternatifi bile olamadı.
Şimdi Gökhan ve Caner de yuvadan uçtu.
İşin tuhafı milyonlar ödenerek alındılar. Ellerinde bonservisleri, yuvadan uçtular.
Yani; Fener bu transferlerden beş kuruş bile alamadı.
İyi mi?
Pes birader
Paris’de Eyfel kulesinin önünde beyaz bir pankart. Üzerinde ‘Aziz Yıldırım istifa’ yazıyor.
Pankartın arkasında da iki kişi...
Millet, gurbetçisi , Fenerli’si , Galatasaraylı’sı, Beşiktaşlı’sı tek yumruk olmuş. Milli takımı desteklemek için Fransa’ya koşmuş.
Tribünlerde, sokaklarda, caddelerde ‘Türkiye, Türkiye’ diye ortalığı inletiyor.
Sen tutmuş Aziz Yıldırım istifa yazısı ile foto muhabirlerine, TV ekranlarına poz veriyorsun.
Yapma be arkadaş.
Birlik beraberlik olunacak bir günde bu hareketin hiç de şık değildi...
Emre herkesi ‘Mor’arttı
Mustafa Denizli, Galatasaray’ı çalıştırırken, “Emre’yi mutlaka alın” demiş.
Bizde futboldan anlayan çok yönetici olduğu için ‘es’ geçilmiş.
Fatih Terim, milli takıma çağırınca birden günün adamı oluverdi.
Hele, Emre’nin annesi kendisi ile röportaj yapanlara, “Oğlum Galatasaraylı” deyince hemen yakıştırmalar başladı;
“Emre Mor, Galatasaray’a gelecek” diye.
Arkasından, “Fenerbahçe, Beşiktaş devrede” haberleri.
Yıllardır bu işi yapıyoruz. Bizde yöneticilerin yurt dışından büyük paralarla genç futbolcu transfer ettiğini gören var mı?
30, 32, 33’lüklerle işler yürür.
Yabancılar, Dortmund gibi Emre’yi 16 milyon Euro’ya transfer eder.
Emre orada, şöhretin doruğuna erişir.
Bakarsınız 30 yaşına gelince de 3 büyüklerden birinden transfer teklifi alır, Türkiye’ye gelir.
Bu kadar basit işte.
Terim gelir mi?
Avrupa futbol şampiyonası sonrası Fatih Terim’in Galatasaray’a geleceği yönündeki haberler dorukta...
Hatta daha ileri gidenler de var.
Onların da iddiaları şöyle;
“Hem milli takımın başında, olur hem de Galatasaray’ın.”
Terim’e, “Gelir misin?” diye resmi bir teklif var mı?
Yok.
Belki de yapan olmuştur.
Ama, kabul edeceğini hiç sanmam.
Adının önünde ‘Türkiye Futbol Direktörü’ ünvanı var.
Tırnaklarını kazıya kazıya zirveye yükseldi.
Durun bakalım, Türk futbolu için daha yapacak çok işleri, idealleri var.
Onları gerçekleştirdikten sonra belki...