MENÜ

Eğlence var...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Futbola yaptıkları yatırım, komşularına göre çok gerilerde olan Kosta Rika yani ‘Tiko’lar, yine de bölge karakterinden etkilenmiş. Ayaklarına top geldiğinde Güney Amerikalı zerafetini bireysel olarak sahaya yansıtmaya çalıştılar ancak Almanlar’ın yanında hem fizik hem de takım birlikteliği olarak çok zayıf kaldılar. O bölgenin takımları arasında en fakiri Kosta Rika, futbola ilgisi en zayıf Güney Amerikalı da... National Geographic’in son sayısındaki Dünya Kupası özel bölümünde Kosta Rika’nın iki takımının seyirci ilgisi için komşu Şilili taraftarlarla yaptıkları taraftar yapılanma çalışması da anlatılıyor. Bu taraftar yatırımlarını futbolcu yatırımı ile birleştirmek ise galiba henüz pek başarılı olamamış gibi. İkinci günün Güney Amerikalı’sı Paraguay’ın, bir başka favori ile yaptığı maçta futbol adına hiçbir şey yoktu. ‘Bunlar varken bizim milli takım niye yok’ diyecek değilim ama şu ana kadar izlediğim iki maçta da futbol adına zevk alamadım. İyi futbol için iki iyi takım lazım. Ama doğrusu İngiliz taraftarları izlemekten büyük keyif duydum. Frankfurt’un merkezine arabamızı park ettikten sonra İngiliz taraftarlarla beraber 20 dakikalık bir tren yolculuğu ile stada gelirken, uzun zamandır gördüğüm en eğlenceli taraftarlarla birlikte seyahat etmenin de keyfini çıkardım. İngilizler bu oyunu gerçekten çok seviyor ve taraftar olmanın keyfini sonuna kadar çıkartıyor. Sırf bu atmosferi yaşamak için İngiltere’den Almanya’ya gelmiş binlerce kişi olmalı. Olmalı diyorum, çünkü yolda kiminle konuşsam, bileti yoktu ve bilet için bana 500 Euro bile teklif eden oldu. Doğrusu stadın da hakkını vermişlerdi. Trbünlerin tamamına yakınını doldurarak 40 yıl sonra gelecek bir Dünya Kupası zaferine ne kadar da hasret olduklarını ispatlıyorlardı. 1966 zaferi tekrarlanabilir mi? Belki evet, belki hayır. Ama Almanya’ya, İngiltere’de üç gün kalıp öyle geldiğim için biliyorum. Almanya’da bile oradaki ambians yok. Londra’nın her yerinde, her mağazada, evlerin çoğunda, arabaların hepsinde beyaz üzerine kırmızı haçlı Georgian bayraklar asılıydı, tıpkı dün Frankfurt Stadı’nda olduğu gibi. Aziz George, zaferi temsil ediyor ve kılıcıyla bir ejderi öldürdüğüne inanılıyor. Bu yüzden de zafer için İngiliz bayrağı olarak seçilmiş. M.S. 280 yılında yaşayan, aslen Kayseri doğumlu (Kapadokya) ve İngiltere topraklarına hiç ayak basmamış olan Aziz George bakalım bu kez zaferi İngiltere’ye getirebilecek mi? Bu arada sahadaki yeni Kayserili, Paraguaylı Toledo, Sarı-Kırmızılılar’a ne getirir ileride göreceğiz. Ama dün pek anlayamadık. İngilizler kupa için basit işlem yapıyor. 1966’dan 40 yıl sonra ikinci kupa 66-06 kafiyeli. Tek kupa kazanınca insan böyle garip şeyler çıkartabiliyor. Mesela bizde 2002-2022 gibi aritmetikler üretebiliriz ileride! Alman matematiği üç kupa olduğu için daha karışık 74x54-1990=2006. Yani 1954, 1974 ve 1990 kupalarından 2006 rakamını çıkartmayı başarmışlar. Bize gelince... Türk basını olarak her Dünya Kupası’na kalifiye olamamış ülkelerin basını gibi ikinci sınıf vatandaş durumundayız. Normal. Umarız hocamız iyi yerlerde seyrediyordur.

YORUM YAZ