Sportif direktörlük mü, futbol direktörlüğü mü?

Haberin Devamı ›
Beşiktaş'ın Başkanı Fikret Orman'ın, yorumcu Serkan Reçber'i sportif direktör olarak görevlendirmeyi düşünmesi, birkaç yıl önce Türk futbolunun gündemine giren tartışmayı yeniden güncelleştirdi. Aslında, zamansız, gereksiz unvanları gündeme getirip tartışma yaratmakta üstümüze yok! Bu iş Fenerbahçe'de Aykut Kocaman ile başladı, sonrasında Fatih Terim bir aşama daha yukarı sıçratarak "Türkiye Futbol Direktörü" oldu. Dünya üzerinde böylesine saçma bir unvanı bizden başkası icat edemezdi herhalde!
Ölü doğan bütün bu unvanlar milletin kafasını karıştırmaktan öteye gitmiyor. Neyse ki Türkiye Futbol Federasyonu Terim'i görevden aldıktan sonra ölü doğmuş unvanını da sonlandırdı. Aykut Kocaman ile başlayan direktörlük çeşitleri, Kocaman'ın üzerinde uygulanamaıyor ne hikmetse. Aslında Aykut Kocaman'ın sportif direktörlüğü, görevdeki teknik direktör Daum'un üzerinde bir baskı oluşturmak ya da olabilecek bir başarısızlıktan sonra Kocaman'ı takımın başına getirmek için ortaya konan bir oyundu. Niştekim de öyle oldu. O gün, birtakım ilkeleri olan Aykut Hoca'nın böyle bir görevi kabul etmesini kendisine yakıştıramamıştım. Çünkü Aykut Kocaman, Fenerbahçe'de het türlü görevi her zaman alabilecek biridir, böylesi oyunlara ihtiyacı yoktur.
Takımlarımızda görev yapacak olan direktörlerin önüne "sportif" ya da "futbol" sözcüklerini koymak karmaşa yaratmaktan başka bir işe yaramaz! Sanki futbolumuz dünyanın en önde gelen ülkeleri ile kafa kafaya gidiyor da, direktörlüğümüz eksik kalıyor! Halletmemiz gereken onca sorun varken, teknik direktörlerin başının üstüne Demokles'in Kılıcı'nı koymanın kime ne yararı olabilir ki? Zaten güçlü teknik direktörler, direktörlük görevine getirilecek insanları ya kabul etmiyor ya da, görevleri yönetimsel işlerle sınırlı kalıyor.
Genel Kaptan'lık görevinden Sportif Direktör'lüğe geçiş sürecine bakıldığında, Genel Kaptan'ın inanılmaz yetkileri vardı zamanında. Ama hangi Genel Kaptanların? Baba Hakkı, Baba Gündüz ve Halit Deringör gibi kulübü adeta elinde tutan kaptanların. Çok yakın bir zamanda sonsuzluğa uğurladığımız Fenerbahçe'nin eski Genel Kaptanlarından Halir Deringör'ün, Teknik direktörleri görevden aldığını biliyoruz. Bu aynı zamanda İngiliz tipi menajerlikti. Zaten İngilizler takımın başındaki teknik sorumluya "menajer" derler ki, altında birkaç teknik direktör, antrenör çalıştırabilir.
Bir diğer sistem ise Almanya'da uygulanır. Almanlar bu yapıya "idari menajerlik" derler. İdari menajer teknik kadro ile yönetim arasında iletişim kurar. Hiçbir teknik görevi yoktur. Bugün İngiltere dışında, Avrupa'da uygulanan sistem budur ki, adını değiştirip sportif direktör diyorlar. Taşıdığı anlam bakımından kulüplerin tüm branşlarının sorumlusu olması gereken bu unvan sadece futbol takımıyla sınırlıdır. Kaldı ki, artık bir futbolcunun ederinin birkaç fabrika kuracak boyutlara geldiği günümüz futbolunda, sadece futbol oynamış olmak bu unvanların içini dolduramaz. Hele biz de hiç doldurmuyor.