MENÜ

Kadın ve spor...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Kadınların eşitlik sorununa ilişkin uzun yıllardır verdikleri örgütlü mücadeleye karşın, bugün dünyanın birçok yerinde egemen olan kültür, kadınların erkeklere göre zayıf olması ve bu yüzden kadınların sportif etkinliklere katılımı engellenmektedir. Antik çağdan bu yana süregelen kadın ile erkeğin eşitlik sorunu bugün de duyarlı bir konu olma özelliğini korumaktadır. Bilindiği gibi, Antik Çağ'da kadınların spor etkinliklerine katılması bir yana izlemesi bile yasaktı. Orta çağa gelindiğinde ise kadınlar için formüle edilmiş yaşam biçimi şöyleydi: "En güzel kadın, en az hareket eden kadındır".

Her türlü ideolojik ve yapısal engellemeye karşın son yıllarda kadınlar spordaki erkek egemenliğine önemli bir darbe vurmuşlardır. Birkaç gün önce Arabistan'da kadınlar maratununu televizyon haberlerinde izleyince, dünya kadınlarının spordaki eşitsizlik üzerine dev adımlarla yürüdüklerinin sevincini yaşadım. Birçok ülkede kadınların spor yapması günümüzde bile zor. Hatta 2000'li yılların başında ülkemizin yedi ilinde lisanslı kadın sporcu yoktu. Kadın ve spor konusunda batıda başlayan akım bütün dünyada kadınların önünü açmaya başlamıştır.

1970'li yılların başında temel sorun, kadınların spor yapabileceği takımların oluşturulmasında yetersiz kalınmasıydı. Ne var ki, 20. yüzyılın son çeğreyinde kadın hareketleri sonuç verdi ve bu eylemler kadınların hemcinsleri için yeni olanakların sağlanması sonucunu getirdi. 1972 Münih olimpiyatları öncesinde kadınlar 3000 metreden fazla koşturulmazken bugün maraton koşuyorlar artık.

Doğaldır ki bu kazanımlar kolay elde edilemedi. Kadınların verdiği mücadele pek çok ülkede hükümet politikalarında değişikliğe gidilmesine neden oldu. Bunların en önemlisi 1972 yılında Amerikan kongresinen aldığı karardır. Eğitim yasasının 9.madedsinde şöyle denir "ABD'de hiç kimsenin cinsiyeti yüzünden herhangi bir eğitim programına katılması engellenemez". Ama buna karşın lise ve kolejlerde yöneticiler bu yasaya itiraz ettiler. Bu yüzden yasa beş yıl sonra yürürlüğe girdi. Erkekler kadınlardan daha eşit kalmaya devam etmek istiyorlardı. Erkekler için kabul gören değer yargısı"bütün insanlar eşittir ama erkekler daha da eşittir" şeklindeydi.

Sporun sağlıkla olan ilişkisinin 1970'li yıllardan itibaren keşfedilmesi insanlarda sağlık bilincini yükseltmeye başlamış ve buna bağlı olarak kadınlar birçok spor dalına yönelmişlerdir. Tüm yaşlardaki kadınlar arasında gelişmiş kaslar istenilir bir özellik olmuştur. Ama geleneksel standartlar bugün bile pek çok moda dergisinde yaşatılmaya devam ediliyor. Kadın sporcular bu standartları zorlayarak değiştirme isteğinden geri durmuyorlar..

Kadınların spora katılımı kendiliğinden olmamıştır. Yıllarca erkekler kendilerine sağlanan yeni kaynaklarla beslenmiş ve böylece gelişmiş, destek görmüştür. Aynı koşullar kadınlar için de sağlanmalıdır. Eğer destekler ve özendirmenin devamlılığı olmazsa bugüne değin kaydedilen gelişmeler tehlikeye atılmış olur. Bununla birlikte kadınların spor yapma olanakları 1970'lerin öncesine dönemez. Bazı kulüpler ekonomik sıkıntıya düştüğünde kadın takımlarını kapatsalar bile...

YORUM YAZ