Bireysel beceriler neden gelişmiyor?

Haberin Devamı ›
Sorunun yanıtının altında birçok etken var aslında. Teknolojinin gelişimine bağlı olarak insanın düşünce, duygu ve bedensel değişime doğru zorunlu yol alışı kültürünü de, futbol oynama biçimini de farklılaştırmaktadır. Dolayısıyla top sürme ve çalım atmaya dayalı kişisel oyunun değişime uğraması da bugünün işi değildir. Prese dayalı rakibi baskı altına alma isteğinin ortaya çıkması futbolun oynanış biçimini de değiştirmeye başladı. Bu başlangıcın merkezinde, 1970’lı yıllarda Ajax ve Hollanda Ulusal takımı var. Prese dayalı total futbolun zirve yapması ise 1974 Dünya Kupası’nda gerçekleşti.
Bireysel becerilerin sergilenmesinden, herkesin koştuğu, pres yaptığı ve rakibi oynatmamaya dayalı oyunun merkezinde Hollanda olmasına karşın başlangıcının portakallardan yıllarca öncesine dayandığı en azından bizim futbol dünyamızda az bilinmektedir. Elbette ki futbolun evrimi doğrusal değildir ve oyunun modern bir hal almasında başkalarının da katkısı vardır. Ancak modern futbolun babası olma iddiasında bulunabilecek bir isim varsa o da Viktor Maslov olmalı. 1910 yılında Moskova’da doğan Maslov, dayanıklı ve presi seven bir futbolcu olarak Torpedo’da ün yaptı. 1942’de futbolu bırakan Maslov, Torpedo’nun başına geçtikten sonra takımını iki yıl üst üste Sovyet lig ikincisi, üçüncü yılında ise lig şampiyonluğuna ulaştırdı. Oynattığı futbol dayanıklılık, pres ve hızlı oynamak üzerine kuruluydu.
Bu oyun anlayışı nedeniyle o yıllarda futbolcusu olan ve bireysel beceriye dayalı oynayan Lobanovski’yi takımdan kesmişti. Maslov modern futbol oynatarak asıl büyük başarısını 1964 yılında Dinamo Kiev ile elde etti. Öyle ki, onun sayesinde Ukrayna’nın başkenti Kiev, Moskova’nın yerini alıp Sovyet futbolunun merkezi haline geldi. Maslov’un oyun felsefesi şuydu: Top sendeyken ve topu tutman kolayken sahayı genişlet; top sende değilken de sahayı daralt ve rakibinin topa sahip olmasını çok daha zor hale getir. Ne var ki, Sovyet sistemi o yıllarda dışa açık olmadığından modern futbolun babası Maslov’un adı tarihin tozlu sayfalarının arasında kaldı.
Ne var ki Maslov’un futbolcusu Valeriy Lobanovski ve Rinus Michels iki zıt kutuptan 1970’li yıllarda karşımıza çıktılar. Biz total futbolun öncüsü olarak onları bildik. Modern futbol rakibe top aldırmamak felsefesi üzerine kuruludur. Oysa 1950’li ve 60’lı yıllarda futbolcuların kişisel yeteneklerini kullanmak için yeterince alanları ve zamanları vardı. Rakibin ayağından top almak, pres yapmak diye bir anlayış yoktu. Garrincha ve Stanley Matthews’un çalım yeteneklerini günümüz futbolunda göremiyor olmamız, bu becerilerin kaybolmuş olmasından değil, hiçbir rakibin sizin çalım becerinizi sergilemeniz için alan ve zaman bırakmadıklarındandır. Peki, Garrincha ve Matthews bugün futbol oynasalardı o eski ünlerine kavuşabilirler miydi? Büyük olasılıkla evet ancak çalım atarak değil modern futbol oynamak koşuluyla…