Arama

Popüler aramalar

Beşiktaş'ta taşların yeri...

Haberin Devamı

Taş yerinden oynadığı zaman altında oluşan boşluğa nelerin dolduğunu her insan bir şekilde öğrenmiştir. Futbol takımlarında yapılan gereğinden fazla değişiklikler de taşın yerinden oynatılmasına benzer bir bakıma. Toprak ile taşın arasındaki uyum bozulmuştur, bundan yararlananlar olacaktır. Bir alışkanlık ve uyum oyunu olan futbolda da, uzun zaman birlikte oynayan oyuncuların arasına yenileri girdiğinde uyum bozulur, oluşan ara boşluklardan yararlananlar da olur.

Sözü Beşiktaş'a getirmeye çalışırken, siyah-beyazlı takımın son beş yıl içinde, lig sıralamasının üst tarafında en çok yer alan ekip olduğunu söylemeliyiz. Bu başarını altında yatan en temel unsurun birlikte oynayan ve oyun alışkanlığı kazanan futbolcuların fazla olmasıydı. Takıma değişik oyuncular girip çıkmazdı, Şenol Güneş çok zorunlu olmadıkça 11'inde değişiklik de yapmazdı. Belki de bu yüzden Olcay Şahan ve Kerim Frei uzun süreli yedekliği kabul etmeyerek takımdan ayrıldılar.

Üst üste iki sezon kazanılan şampiyonluklara bakıldığında anahtar oyuncu olarak Mario Gomez ve Sosa takıma katılmıştı. İtalya'daki katı savunmalar arasında yıpranmış, sakatlık yüzünden son altı ay futbol oynamamış Gomez'in 30'a yakın gol atabileceğini kim tahmin edebilirdi.Geçen sezon ise nokta transferler Aboubakar ve Talisca'dır.. Takımda taşlar yerli yerindeydi ve iki siyahi oyuncu da çok kritik goller atarak şampiyonlukta önemli pay sahibi oldular. Beşiktaş'ın zirve mücadelesinde sadece Başakşehir ile yarışması da işin bir başka boyutudur.

Beşiktaş'a ilişkin olumsuz koşullar henüz sezon hazırlık döneminde başladı. İşin tanıtımı, reklamı ve bu yolla edinilen gelirin boyutları önemli olabilir. Para hesapları benim boyumu aşar. Ancak bir yıl boyunca sattığınız formalardan elde edilen paranın toplamıyla bir futbolcu bile transfer edilemeyeceğini bilirim. İşin sportif boyutları göz önüne alındığında, takımı Çin'e götürmek kendi ayağına kurşun sıkmak gibi bir şey olsa gerek. Yakından tanıdığım Şenol Güneş mutlaka bu duruma karşı çıkmıştır. Zaten zaman zaman serzenişte bulunup topu yönetime atması da bu karşı duruşun bir dışa vurumudur.

Kazanılan iki şampiyonlukta da takıma monte edilen ikişer kilit oyuncu söz konusuyken, sezon başında yapılan yorucu ve yıpratıcı Çin yolculuğundan sonra yeni transferlerin takıma girmesi, hatta takıma girip çıkan oyuncuların, oyun alışkanlığını bozacak kadar fazla olması Beşiktaşı kırılgan bir takım haline getirdi. Kuşkusuz transfer edilen futbolcuların her biri kendi başına özel oyunculardır. Ancak özelliklerini takıma aktarmak için zamana ihtiyaç var. Yerinden oynatılan taşların yeniden bulunduğu ortama uyumlu hale gelmesi için de zaman belirleyici olacak.

Hal böyle olduğu halde ara transfer döneminde de yeni oyuncular alındı. Yeni oyuncuların katılımıyla iskeleti bozulan bir takıma ara transferde yenilerini katmak ancak geleceğe yatırım olabilir. Cenk Tosun'u göndermek ise, profesyonel dönemde Beşiktaş'ın yaptığı en doğru işlerden biriydi.