MENÜ

Altın tencereye bakır kaşık…

Abone Ol Google News

Seferovic’in attığı birinci gol sırasında İsviçreli futbolcunun etrafında dört oyuncumuz var. Hepsi de gölge markajı yapıyorlar. İşin başında Merih Demiral topu kafa ile kornere atabilir hatta kalecisine bile geri pası verebilirdi, vermedi. Sonrasında oyun terse dönünce “Türk Duvarı” yıkıldı.

Haberin Devamı

Oysa benim futbol oynadığım dönemden bu yana söylenen bir gerçek vardır; kalemizden uzakta gevşek, rakip kalemize yaklaştığında sıkı markaj yapın. Kaldı ki bugün artık kaleden uzakta bile sıkı markaj yapılıyor. Bunu da beceremediğimiz için Galler karşılaşmasında Bale orta alandan Ramsey’e gol pası verdi.

Her takım neden topa sahip olmak istiyor?

İkinci golde ise yine dört kişi Seferovic’in etrafındaydı aynı gevşek markaj devam edinci bu kez boşta kalan Shaqiri’ye top aktarıldı ve ciddi hiçbir takımın yemeyeceği kadar basit bir golü kalemizde gördük.

Bugün Avrupa’da oynanan futbolun içinde oluşan savunma sistemleri ceza alanı çevresinden şut çekilmesine izin vermiyor. Topa sahip olunarak çok pas yapma uygulamasının nedenlerinden biri de budur. Hızlı pas yaparak yeni şut olanakları bulmak...

Haberin Devamı

Almanlar 12 İsviçreliler iki pasta gol atıyor

Ama bizim takım için etkili markaj söz konusu olmadığından İsviçreliler iki ya da üç pasla goller attılar. Şakiri’nın attığı iki golde de kendini rahatsız edecek tek bir oyuncu bile yoktu. Almanya Portekiz gibi takıma karşı 12-13 pas yaparak gol atabiliyor ama İsviçre bize karşı iki pasta gole gidebiliyor.

Ne savunmada organizasyon var ne de hücumda inisiyatif alan. Herkes oyunu ileride olgunlaştırarak oynuyor bizimkiler ise Burak Yılmaz’a uzun paslar atarak...

Evet, Avrupa Şampiyonası zordur. Hatta Dünya Şampiyonası’ndan bile daha zordur. Burada babadan kalma yöntemlerle başarı olunamaz. İyi futbolculara sahip olunup da, onların oynatılamamasına ne denir? Altın tencerenin bakır kaşıkla karıştırılması olabilir mi sorunun yanıtı. Altın tencereye platin kaşık yakışmaz mı?

YORUM YAZ