Yüksek konsantrasyon
Bunda zaten hep belli standartta olan savunma oyuncularından çok, öndekilerin nihayet takımın bir parçası olduklarını hatırlayışları rol oynadı. 2 savunma beki Quaresma ve Simao’ya hep yakındı ve aynı şekilde tam tersi. Kiev’e hiç geniş alan bırakmadılar neredeyse. Bu kalitede bir rakibe karşı son dönemde gördüğüm oyun dengesi açısından en iyi Türk takımıydılar.
Haberin Devamı ›
Carvalhal’ın İsmail’i kullanabilmesi, Egemen’i stoperde tutma şansını verdi Portekizli’ye. Ki bu hem hücum hem de savunma anlamında kritik bir şans oldu. Egemen dün attığı golden bağımsız olarak sahanın en iyisiydi.
Sorunlar yine vardı tabii... Beşiktaş temel olarak 4 hareketli hücumcuyla oynamaya çalışıyor. Simao ve Quaresma’ya top geldiğinde topun bir sonraki durağı için en az 3 opsiyon olması lazım. Top hangi kanattaysa diğer kanat ikinci santrfora dönüşmeli. Veli’ye ek olarak bir orta saha daha ceza sahasına müdahil, pozisyonun bir parçası olmalı. Ama bu olmuyor. Top kime gelse önce Quaresma’ya bakıyor. O da Almeida’ya. Buna rağmen Quaresma yüksek standartta bir başarıyla Almeida’yı hep uygun pozisyonda buldu. Ve fakat o hiç iyi durumda değildi. Carvalhal’ın özellikle golden sonra hemen Holosko’yu onun yerine oyuna sürmeyişini anlayamadım. Hele sonradan Almeida’nın yerine kötü bir Nobre diyebileciğimiz Edu’yu alışını hiç.
Beşiktaş bu iyi oyunu gol sonrası ikili averaj avantajına da çevirebilirdi. Onu yerine baskı yediler.
Son saniyede Kiev’in girdiği poizsyonuysa anlatmak dahi mümkün değil. Kim hatalı kim hatasız, kim kaçırdı kim kurtardı, belli olmayan harika bir kaostu.Ve ilk maçta gole yol açan kormeri hatırlattı bize. Neyse ki tıpkı ilk maçta olduğu gibi hak eden kazandı.










