Arama

Popüler aramalar

Sow-Baroni ortaklığı

Haberin Devamı

Hele de kaybedilen 2 puan son saniyede yitirilmişse. Şu bir gerçek: Fenerbahçe’nin lig için fazla sabit oyununun handikapları Avrupa Ligi’nde aynı şekilde sonuçlar doğurmuyor. Sebeplerden biri burada kimsenin fazla önde baskı yapmaması. Her ne kadar dün çok sert müdahalelere maruz kalsalar da, sabit orta saha göbeği oyuna bu maçlarda daha rahat giriyor. Bunun da sonucu olarak doğan bir başka avantaj ise Cristian’ın burada başkalaşması. Kendisinden ve rakipten kaynaklanan sebeplerle. Arkasındaki orta sahanın oyuna girişi onun için pas opsiyonlarının artması demek. Bu da alışık olduğu Brezilya tipi oyuna daha yatkın bir durum yaratıyor. Bunun da etikisiyle pozitif bir oyun oynuyor. Türkiye’de ikinci bir santrfor gibi markaja alınırken burada savunma ve orta saha arasındaki boşlukta kendisine alan buluyor. Düne özgü durum ise Sow’la çok iyi anlaşmaları oldu. Kuyt’un becerili ve soğukkanlı ilk gol aksiyonunun ardından oyunu ele alan onlar oldu. Fenerbahçe her ne kadar akın sürekliliğini sağlayamasa da çıktıkları her sefer etkili oldular. Hasan Ali-Stoch, Gökhan-Kuyt ikililerinin de ilk yarıdaki performans ve uyumlarını, bugüne kadarkinin belki de en iyisi olarak değerlendirebiliriz. Dün ilk yarıda fark daha da büyüyebilirdi. İkinci yarıda rakip eksik kalana dek daha kontrollü, baskın/kontratak öncelikli bir oyun oynamaya çalıştılar. Ancak bildik sorun yine ortadaydı. Fenerbahçe’nin ya kontratak planları yok, ya da oyuncular planlara uymuyor. Ofsaytta kaldılar, yanlış paslar verdiler vs. Ancak Sow’un ekstra oyunu rakibi çok zorladı. Sow Lille’den tanıdığımız oyuncuya çok yaklaştı. Adam geçiyor, zekasıyla basit oynuyor. Dün hem attı hem rakip attırdı. Daha fazlasına sahip olduğunu da gösterdi.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü