Şeytan üçgeni

Haberin Devamı ›
Fenerbahçe’nin standart üstü bir hücum üçlüsü var. Gerekli tedbirleri almazsanız aralarında kayboluyorsunuz. Fenerbahçe hiçbir şey yapmıyormuş gibi gözükürken dahi bu üçlüyle sizi dağıtıyor.
Top oraya taşındığında başa bela oluyorlar. Çok daha fazlası da olabilirler. Destekle...
Dünkü takımda katkı savunma beklerinden yeterince gelmedi misal. Ne kadar hazır olmasa da... Her anlamda geride olsa da biraz Topuz dışında... Pozisyon olarak, form olarak, fizik olarak yeterli olmasa da bir tek o öne çıkmaya çalıştı. Ziegler için durum farklı. O tam pozisyon oyuncusu. Önünde tam bir sol açık arıyor. Böyle bir oyuncu olsa ondan fazlasıyla yararlanabilirler ama düzen öyle değil. Bu yapı içinde Akhisar özellikle Sertan, Kenan ve Emrah’la hep çıkarak başlayınca, Fenerbahçe’nin kenar adamları gole kadar tedirgin kaldılar. Çıkmadılar. Ve alan genişledi.
Buna rağmen 30’dan sonra Fenerbahçe rakibini itmeyi bildi. Çıkma niyetinde olan ve orta sahada da top yapabilen Emin, Merter ve Bilal’in kalitelerine rağmen yeterince sert olamayışları zaten ligde başlarındaki en büyük sıkıntıydı. Fenerbahçe bundan yaralandı. Sow yardımcının yakalayamadığı, Webo dışında hemen herkesin de sadece tekrarda yakalayabildiği bir gol ve iki net pozisyon buldu. Ama hücuma yeterli kalitede destek veremeyen orta sahası daha fazlasını yapmalarını engelledi.
İkinci yarı baskısı yetti
İlk yarının ortasına doğru Kocaman’ın orta sahada yaptığı hamle Fenerbahçe’nin oyun merkezini bir 10 metre kadar ileri taşıyıp, onları biraz daha sert yapmıştı, geçici de olsa. İkinci yarıda iki savunma beki oyuna girince hemen gol de bulundu. Ancak sonrasında orta üçlünün verkaç/dripling yetersizliği oyunu tutmalarını engelledi. Pozisyon vermediler. Ama oyunu orta sahada bıraktılar neredeyse. Sow’un şahane golü onları rahatlatana kadar diken üstünde kaldılar.
Okeye 4. aranıyor
Aykut Kocaman Sow-Kuyt-Webo üçlüsüyle başka bir standart yakaladı. Her şeyden önce bu bir mühendislik başarısı. Hoca tebriği hak ediyor. Hem tek santrfor, hem çift santrfor, hem üç santrforla oynuyor Fenerbahçe. Bu üç oyuncuyu yan yana koymakla olmuyor kuşkusuz. Dönerek oynuyorlar. Mevkilerden, pozisyonlardan bağımsız bir düzen var burada. Ve her seferinde işe yarıyor. Eksik kalan ise temelde bir dördüncü. İster santrfor arkası deyin, ister gizli santrfor, ister bir çeşit ‘false 9’... İlerideki baklavayı tamamlayacak bir direkt oyuncu lazım. Bu Salih olabilir.
Bunu oyun sırasında Critian’ın yapamadıklarında görebiliyorsunuz. Bir kişi eksik kalıyor mükemmellik. Transferle ya da umarım Salih’le bu açık kapandığında Fenerbahçe hücum hattı son yılların en iyisi olabilir. Yani Kocaman bir 4. bulursa OK...
Sıfır yönlü orta saha
Salih ve Emre olmayınca, sürpriz yumurta Cristian’ın da içinden o gün Alex değil Maldonado çıkınca Fenerbahçe hücum yönünü kaybediyor. Dün olduğu gibi. Anlaşılmaz gibi görünen ise bu ekibin defansif olarak da parlamaması. Ancak bu da doğal. 11’de sahanın herhangi bir yerinde pivot/çapa/merkez ne derseniz deyin oyunun merkezi olabilecek takımın mesafesini ona göre ayarlayabileceği sırtı dönük oynamayı da bilen yegane adam Webo olunca takımın boyu uzuyor. Bu kadar geniş alanda topla oynamayı mükemmel düzeyde bilmeyen bir orta saha savunma da yapamaz.