Arama

Popüler aramalar

Semih orta sahaya

Haberin Devamı

Al-verciler... Dripling yok. Beğenilmeyen Beşiktaş, Fernandes ve Oğuzhan’ı birlikte sahaya sürerken Fenerbahçe, bu özelliklere sahip tek oyuncu bulamıyor. Cristian önde oynadığında çoğunlukla çok kötü bir Alex olmaktan öteye gidemiyor. Fenerbahçe çok uzun süredir kendisini farklı kılan oyuncularının yerine koyamadan eksiliyor. Bu, Tuncay’dan bu yana devam ediyor. Hafta sonu yürüyen Akhisar karşısında ceza sahasına dripling ya da boş koşu yapmadan oynadıkları ve kontratak organizasyonlarında pas durağı bulamadıkları için oyunun sonuna kadar risk altında kaldılar. Halbuki Selçuk’un tek çıkışı gol oldu. Şunu çok iyi biliyoruz ki, bundan 5 sene önceki Fenerbahçe o maçı 5-1 alır İstanbul’a öyle dönerdi. Şu anda Fenerbahçe’yi bu duruma yaklaştırmak kolay değil. Ancak bundan daha iyisini yapacak bir kadrosu var. Cristian’ı orta ikiliye çekmek bir çözüm olmuyor. Puzzle’ı tamamlamak lazım. Bunun yolu santrfor arkasına Semih’i koymaktır. Cristian’ın pas alışverişi yapabileceği, Sow’u rahatlatacak, onun boşalttığı alanlar girebilecek, arkası dönük oynamayı bilen tek hücum oyuncusunu dışarıda bırakmak mantıklı değil. Formsuz vs. gibi cevaplar da kabul edilebilir değil. Semih, oynarken var olan bir adam. Sahada kendisine gelen bir oyuncu. Fenerbahçe’nin ona ihtiyacı var. Semih’in de oynamaya... “Çok para verdik oynatalım” mantığıyla Topal-Meireles ikilisini oynatmanız için Baroni’nin sürekli yüksek formda olmasını beklemeniz gerekir. Halbuki Baroni’yi Semih’le yükseltmek çok daha kolay olabilir.

Büyüklük


Büyük, şikayet etmeyendir... Büyük hedef olduğunu bilir. Zayıflık göstediğinde dört bir yanının sarılacağını da. Büyük ilgi odağıdır. Seveni kadar nefret edeni olandır. Büyük bu durumu bilendir her şeyden çok.
Büyük şikayet etmez, yürür gider. Fenerbahçe’nin temel sorunu sahadaki eksiklikler, yargıdaki büyük dava vs. değil aslında. Büyük bir kulübün unsurlarının ruh hali. Büyük düşünemiyorlar, büyük davranamıyorlar artık... Herkes şikayet ediyor Fenerbahçe’de... Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman, Gökhan Gönül, Selçuk Şahin hatta inanamıyorum ama Volkan Demirel... Gökhan Gönül’ün “Çalım atmaya korkuyorum” açıklaması bunun zirvesi... Büyük etkilenmeyen, etkileyendir... Büyük maç kaybeder ama özgüvenini kaybetmez.
Gökhan bunu bir sonuç olarak gösteriyor ama aslında çalım atmaya korkmak bir sebeptir... Bütün sorunların temelidir. Aziz Yıldırım’ın medyadan şikayeti de bir sonuç değil bir sebeptir. Medyada yalan varsa mahkemeler orada. Peki medyanın, mahkemenin kararlarını konuşmasında yalan nerede?
Fenerbahçe’nin büyüklüğünü kimse tartışılır hale getiremez. En başta da onu yöneten ve onun için çalışanlar. Büyük şikayet etmez. Yürür gider...

Bir maçtan fazlası


Fatih Terim’i Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkamazsa eleştirmek mantıklı olmayabilir. Ancak Cluj ve Braga maçlarından 1 ya da 2 puanla çıkarsa bu, başka bir şey demek. Çünkü stratejiyi yanlış kurduğunu gösterir. İlk Braga maçındaki önde basan oyun, santrforlarının özellikleri itibarıyla sorun çıkardı. Bu tip baştan riskli bir oyunda garanti golcülere ihtiyacınız var. Geçen yıl gol yükünü taşıyan orta saha göbeği bu kadar formsuzken oyunu bu kadar riske etmek önemli bir karardı. Tutmadı. Halbuki Şampiyonlar Ligi’nin karakterine çok uygun bir üçlünün üzerine oyunu kurmak mümkündü. Yani Selçuk merkezli Burak-Umut/Amrabat/Elmander’le Braga’yı yıkabilirdi. Kendi evinde 35’e 4 akın üstünlüğü sağlamasına rağmen kaybetmiş bir takıma karşı bu daha mantıklı olabilirdi. Sanırım İBB maçında Terim bunu daha net gördü. Galatasaray’ı geçen sene farklı kılan Melo-Selçuk tendemiydi. Bu sene bu yok. Dolayısıyla bu plan artık kısa vadede birincil değil. Cluj karşısında bir ön liberoyla oynamak çok daha mantıklı. Böylece Selçuk’u yüzde 80 pasör oynama rahatlığına kavuşturmak bir çözüm olabilir. Kayseri maçında Selçuk tandemine uyan Yekta’nın aynı standardı İBB maçında gösteremediğini düşünürsek, onu salt savunma önünde tumak, ya da bu bölgeye başka bir önlibero atayıp, dikine Burak ve Umut’u görecek bir yapı kurmak akla yatkın. İBB maçında oyun merkezini geride tutan takımın Burak’tan nasıl yararlandığını gördük. Romanya’da bunun üzerne gitmek bir çözüm olabilir. Terim planını değiştirir mi bilinmez! Ancak Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkılmayacaksa dahi bu maçın kazanılması sanılandan da önemli. Ve bunu yapabilecek silahlar mevcut...

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Buradan devam!‘’

06 Kasım 2012, Salı 11:00
YAZININ DEVAMI