Semih aldı götürdü
Haberin Devamı ›
Gaziantepspor’un, Fenerbahçe’nin stoperlerine, hatta oyunun merkezinde olan Mehmet Topal’a baskı yapmamasının payı büyük. İkinci yarının başındaki 10 dakika dışında, Fenerbahçe rakip sahaya çabuk geçip, 7 oyuncu rakip ceza sahasına yerleştirdi, savunmanın kanatlarını oyuna soktu, maça hakim oldu. Eksik kalan hücumdu. Oyunu yönlendirecek oyuncu kıtlığıydı. Cristian, Alex gibi oynadığı maçlardaki gibi değildi.
Takım sevinçle Semih diye bağırıyordu. Fenerbahçe ceza sahası içinde zorluk çekti, yeteri kadar pozisyona giremediler, verdikleri ilk kontratakta golü yiyince, Kocaman’ın da 2. yarı hamlesi belli oldu. Semih oyuna girdikten sonra, Fenerbahçe rakip alanda daha etkiliydi. Kocaman, Salih’i de önceden oyuna sokmuş olsa maçı daha erken koparabilirdi. Antep’in ceza sahası önünde, 8’li bir blokla yer alması rakibi epeyce zorladı. Ancak Turgut dışında kontratak kaynağı bulamayışları, Fenerbahçe’nin işini belli bir oranda kolaylaştırdı.
Topuz’un isyankar oyunu, Sow’un becerisi, Topal’ın sonuna kadar kendini oyuna verişi, maçı Fenerbahçe’ye getirdi. Ancak bir konunun altını çizmek gerekir. Topal 70’inci dakikada nefessiz kalacak şekilde oyuna saldırırken Cristian’ın bir maç daha oynayacak kadar nefesinin kalışı enteresan. Hiç kendisini zorlamadı. Semih’e attığı bir pas dışında yaratıcı hiçbir katkısı yoktu. Kuyt’ın da hayatında sergilediği en verimsiz performanslardan biriydi ve top kaptırma rekoru kırdığı bir maçtı. Salih çok önce oyuna girmeliydi.










