Selçuk farkı
Haberin Devamı ›
Gerçek şu. Melo yok. Engin kırmızı kart görüyor. Terim, hücum gücünü artıran hamleler yapıyor. Ama Selçuk yine de Fenerbahçe orta sahasının tamamıyla başa çıkıyor. Selçuk sadece dün maçı değiştiren adam değil, geçen hazirandan bu yana Türk futbol tarihini değiştiren adam. Çünkü o kimdeyse o kazanır. İki asist ve bir golün yanı sıra Umut’u da kazandırdı Galatasaray’a. Efsane olmaya gidiyor.
Fenerbahçe savunması beceri açısından, orta sahası ise hareketsizlikleri ve salt al-verci olmaları itibarıyla kolay baskılanabilir bir yapı.
Galatasaray, Elmander ve Umut’tan başlayarak bu zaafın üzerine gitti. Bekir’i geçtim, Alex’e pas hatası rekoru kırdırdılar. Ve bu hatalar kaleciyle karşı karşıya pozisyonlar doğurdu. Büyük bir farkla soyunma odasına gidebilirlerdi. Ancak salt bir kaleci hatasından gol yapabildiler. Rakibi bozan hücum ikilisi şut, zaman, yer tercihlerinde avantajlarını kaybettiler. Becerili vuruşlar yapamadılar.
Mert goldeki gibi bir çıkmayı tercih edebilir. Ama öyleyse oraya yumrukla gelmeli.
Bu kadar iyi bir oyunla farkı kaçıran Galatasaray’da ise iki detay durumu değiştirdi. Alex’in golünde baraja ne gerek var? Hele de Emre’li bir baraja? Ve rakibi bunalıma sokmuşken sahaya meşale atıp oyunu durdurmanın kime ne faydası var?
İkinci yarıda buna Engin eklendi. Kesin üstünken hakem gidip kendisi gol atsa o kırmızı kart görülür mü? Engin, Selçuk’a herkesten daha fazla borçlu.
Fenerbahçe açısından sorgulanması gereken ise şu: Rakip eksikken dahi orta saha üstünlüğü neden sağlanamıyor. Çünkü Kocaman’ın kadrosu değil, genel kadro yapısı yanlış.










