Arama

Popüler aramalar

Nihayet 'Yen'di ve 'al'dı

‘’...3 yıl önce Radikal Futbolun 2. sayısında, Ersun Yanal’la (Hakan Can’ın yaptığı) bir röportajı yayınlamıştık. “Ona Yen al diyorlar” başlığıyla. Ankaragücü’ndeki performansıyla göz kamaştırıyor, ama kimse adını doğru söyleyemiyordu. Biz de bundan yola çıkmış soyadının yanlış söylenişini onun önündeki yolla örtüştürmüştük. Yanal sadece sahadaki futbol anlayışıyla değil, söyledikleriyle de sistemi sorguluyor, olması gerekenleri yalınlıkla ortaya döküyordu. Ve kazanıyordu. Bu kişiliğiyle tarihin en hızlı yükselişlerinden birini yaşadı. Gittiği her takımı tarihinin en yüksek lig sıralamasına ulaştırdı, iki kez kupa finali oynadı, UEFA’da 4. tura çıktı ve şampiyon Valencia’ya uzatmada elendi. Nihayet milli futbolu yeniden kurmakla görevlendirildi. Hepimizin desteği ile. Şunu açıkça söyleyebilirim ki, onun arkasındaki, Terim’e verilen desteğin de üzerindeydi. Ama bugün ben hayal kırıklığı yaşıyor, ümitsizliğe düşüyorum. Bugün bu yazıyı Gürcistan’a puan kaybettiğimiz için yazmıyorum. Dünya Kupası’nın favorileri arasında sayabileceğimiz İngiltere ve Fransa da kaybetti. Sorun bu değil. Sorun Yanal’ın, biz ona “Ye nal” derken ortaya koyduğu felsefenin milli takımda hiçbir izine rastlayamayışımız. Milli takımın giderek sıradanlaşması. Futbolunun alternatifler üretemeyişi. Kısaca bu takımın “Yen al” imzası taşımayışı. Lucescu bu ülkedeki futbol putperestliğine kulaklarını tıkamış ve kazanmıştı. Ben “Yen al”ın da bunu yapmasını, futbolumuzu yeniden kurmasını bekliyorum... Ben Yanalı değil, Yen alı istiyorum.’’

Dönüş Konya’da

Bu çağrıma yaklaşık 10 yıl sonra karşılık bulabildim. Ersun Yanal 10 yıl sonra nihayet yendi ve aldı.

Türkiye gibi sistemsizlik ülkelerinde sadece iyi teknik direktör olmak yetmez. Yeni ve size özgü bir plan önermeniz gerekir. Yanal futbolu golün olduğu yerde oynamayı temel plan olarak seçmiş, maksimum fizik gücü, direkt oyunun motoru yapan bir futbol bakışıyla parlamış bir futbol ideoloğu. Profesyonel futbolun dışından gelmiş olmanın verdiği dogmalardan uzak kalmış olma avantajıyla özgürdü.

Ancak Milli Takım travması ona yanlış seçimler yaptırdı. Onu o yapan yoldan çıktı. Sezon başındaki Konya maçına kadar.

İspat Bursa’da


Salzburg, Arsenal, Galatasaray ve Konya maçları belki de ona bir kont travma yaşattı. Gençlerbirliği planına döndü. Ki bu bence Türk futbol tarihinin en temel virajlarından biri. Bu oyuna çok da yatkın olmayan bir takımı ‘Yen-al stratejisi’ne ikna etmek büyük işti. Aslında buna cesaret etmek daha da büyük...

Haberin Devamı

Golün genel olarak ortalama 3 pasta geldiği istatistiğine dayanan, ‘baskı, direkt oyun ve ribauntla tekrar baskı’ stratejisine oyuncuları ikna etti. Sow’u savunmacılığa, Caner’i asistçi sol bekliğe, Topal’ı fiili stoperliğe, Emenike’yi tenis değil futbol oyunculuğuna... Herkesi hücumculuğa, herkesi savunmacılığa...

Bu köşede sert bir şekilde yaptığımız eleştirileri unutmuyorum elbette. Salih’i ikna edememesi gibi... Ancak Yanal’ın 10 yıl sonra atlattığı travmayı da görüyorum. Bu cesaret isterdi. Yanal Fenerbahçe’nin son tercihi olarak son gün attığı imzaya müthiş bir tepki verdi. Bu onun yeniden doğuşu olabilir. Ve ülkeye yeni bir şeyler öneren bir futbol adamı olarak 10 yıl önce üstlendiği misyonla başarılı bir Fenerbahçe Teknik Direktörü olmanın ötesine geçebilir. Bu kapıyı açtı. Geç de olsa... Bursa deplasmanında son dakikada rakip beraberliği sağlamışken yeniden yenmeye gidip almak bunun ispatıdır.

Yanal ne ister?


Yanal’ın önerdiği bu oyunda pivot özellikli bir santrfor şart. Emenike’nin olağanüstü özellikleri bir yana, başka bir alternatife ihtiyaç var. Oyunu ön alana yıkmak için temel bir rol bu. Emenike’nin de yüzünü kaleye çevirip rahatlatacak bir etken.

Elde kalabalık bir orta saha var. Ama iki yönlü, hücum-savunma-dripling dengesi yerinde orta saha yok. Emre gibi teknik, Alper gibi driplingci ister Yanal. Raul, Emre, Topuz vs katkı verdi ama oyunun merkezi başrolü olamadı. Holmen benim için büyük hayal kırıklığı... Yükselmedi, eksildi. Onun vaat ettiklerini verecek en az 2 orta saha oyuncusuna ihtiyacı var Yanal’ın. Bu oyunu uluslararası standarda çıkarmak için bu şart.

Seneye ne yapmalı?

Kuyt’ı biraz dinlendirecek bir alternatif şart. Alves’siz bir oyun planı da... Alper’in topla ilişkisini geliştirecek özel çalışmalar elzem. Salih’i uyandırmak ve kazanmak da. Ve asıl önemlisi: Artık Yanal şampiyon. Genç oyuncular bulup şans vermek, kadronun yaş ortalamasını biraz düşürmek de bir görev. Avrupa için bir yıl hazırlık süresi daha var Yanal’ın. Bu kulübün şanssızlığı ama Yanal’ın şansı.

Haberin Devamı
Yazarın Diğer Yazıları
Tümü