Mükemmel oyun ve ah Webo
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe, Sow ve Kuyt’tan da yardım alan çok iyi bir savunma oyunu oynadı. Ola John ve Salvio’yu, Gaitan’ın da yokluğunda ilk yarıda çok kolay durdurdular. Aykut Kocaman’ın bu lig için ideal ‘alan oyunu’ kurgusu en mükemmel şekliyle çalıştı. Çoğu zaman orta sahada pas yapmak yerine uzun toplarla Webo ve Sow’u görmek de akıllıcaydı. Sorunlu Benfica savunması onları karşılamakta ve topu yeniden oyuna sokmakta çok zorlandı.
Ofsayt ve direkler
Ziegler ve takımın iyilerinin en iyisi Gökhan’ın önündeki oyuncularla mesafeyi iyi ayarlayıp çıktıkları akınlar da son derece etkili oldu. Tek eksik zaman zaman yerleşik akına geçildiğinde bek arkasına çapraz top atma denemelerinde başarı sağlayamamaktı. Baroni ilk yarıda biraz fazla pas hatası yapınca bulunabileceğinden daha az şans yakalandı. Bunda Benfica’nın ne kadar yetenekli olmasa da organize olan savunmasının başarılı ofsayt uygulamaları da direkt etkiliydi. Ama sadece 17 ve 19’daki Sow’un pozisyonları dahi yeterli olabilirdi. Üstüne de penaltı. Ne şanssızlık! Neyseki 4’üncü direkten gol geldi Egemen’den...
Pozisyon sadakatiyle gelen...
Fenerbahçe’yi yarı finale getiren iyi, kontrol oyunu ve yüksek yüzdeyle isabet ve gol bulma başarısıydı. Bu dün yoktu. Penaltı da dahil 3 kez direğe takılmak büyük şanssızlık. İkinci yarıda Gaitan, Aimar’ın yerine girip ardından da Meireles sakatlanınca Kocaman’ın güzel senaryosunun bozulma riski ortaya çıktı. Fenerbahçeliler buna müsaade etmedi. Gole kadar baskı kurdular. Pozisyon sadakatinden hiç vazgeçmediler. Golden sonra Raul’ün yokluğu özellikle Salih’in zaman zaman amatörce hatalarında hissedildi. Hocanın Selçuk’u oyuna alması akıllıcaydı. Biraz daha önce de olabilirdi.
Fenerbahçe en iyi oyununu oynadı, farklı kazanabilirdi. Ufak strateji değişiklikleriyle final gelebilir. Topal’ın yokluğunda ümit bağladığımız Raul’ün de arka adalesinde yırtık olması kötü oldu. Ve Webo ah Webo! O nasıl bir saçma sarı kart...
Ceza zırvası... Ne yaptın Webo?
Böyle kıytırık bir sebepten cezalı duruma düşülür mü? Hakem düdüğü çaldıktan sonra topa vurup takım eksik bırakılır mı? Webo’nun son dakikada yaptığı inanılmaz bir hata. Öte yandan bu sarı kart cezasından dolayı cezalı duruma düşme durumu da başka bir saçmalık. Bu kadar uyduruk bir şeyden dolayı yarı finalden bir oyuncuyu men etmek ne kadar saçma.
Ne! Gaitan ve Lima yok mu?
Boyu ne kadar olursa olsun, ne kadar golcü olursa olsun Egemen, Cardozo tipi bir futbolcuyu Lima’ya tercih eder. Çünkü ‘civa’ oyuncuları onun için tutmak daha zor. Aynı şey Mehmet Topal için, Gaitan/Aimar tercihinde de geçerli. Hareketli Gaitan yerine bir seviye aşağısındaki Aimar daha kontrol edilebilir bir alan demek. Jorge Jesus’un bu tercileri Kocaman’ın işine yaradı. Hoca rakibinden daha iyi çalışmış.
Böyle penaltı kaçar mı?
Penaltı kaçırmak kabul edilebilir bir dönemde. Ama çerçeveyi bulamamak öyle değil. Topu dışarı atmak, direğe vurmak ancak onlarca penaltıyı atmayı başarmış bir uzmanın kaza vuruşuysa kabul edilebilir. Dünkü gibi kaçan bir penaltı edilemez. Dün beyaz noktaya gelmeden önceki yüzü zaten herşeyi anlatıyor Brezilyalı’nın. O düello için yeterli sağlamlıkta değil. Baroni fizik ve ruhsal açıdan dağınık bir dönemden geçiyor. Attığı golden sonra oyun içinde gözyaşlarına boğuluyor misal. Bu seviyede böyle zamansız boşalmalar yaşayan bir futbolcuya bu kadar kritik bir maçta böylesine kritik bir görevi vermek doğru değil. Fenerbahçe, Cristian Baroni o işi üstlendiğinden bu yana korner kalitesinde de ciddi düşüş yaşıyor misal.
Penaltı atmak özel bir iş. Takımların bu konuda uzmanlaşmış oyuncuları olmalı. Bu stoper de olabilir, kaleci de. yeter ki bir metodu olsun. Fiziksel ve ruhsal, o göreve her zaman hazır olsun. Baroni’ye gelince... Kaçırdığı penaltı neyse ki duygusal gel-gitlerinde olumlu bir etki yaptı. Raul çıktıktan sonra defansif görevini iyi yapıp takımını ayakta tuttu.










