Arama

Popüler aramalar

Kocaman bitti derse biter

Aç, hırslı, hedefli. Hem para hem de kupa anlamında çok kazanmak isteyen ama parayı nasıl olsa kazanacağını bilen. Aykut Kocaman, Fenerbahçe’nin bu konuda hep bir numaralı adayıydı. Hâlâ da ondan daha iyi bir adayı yok. Şu aşamada görevi bırakmasının Fenerbahçe’yi çok zor bir döneme sokacağını da yine bir kaç hafta önce yazdım. Kocaman özellikle takım mühendisliğinde büyük hatalar yaptı ama bugün alternatifi tek. Ülkenin pratik çözümler konusunda bir numaralı ismi Mustafa Denizli’yi göreve getirme durumunuz yoksa Kocaman alternatifsizdir.

Gelelim reel duruma


Aykut Kocaman’ın, istifasından 4 saatlik bir ikna maratonunun ardından vazgeçtiğini düşünmek ya da gerçekten bunun olması mümkün mü? “Artık gücüm kalmadı” diyerek kesin bir dille görevinden ayrılan bir lideri ne ikna edebilir? Kim ve nasıl?

Bu kesinlikte bir istifanın geri dönüşü olmaz. Eğer oluyorsa bizzat bu artık teknik patronun muhakeme kabiliyetini kaybetmeye başladığını, gerçekten güçsüz düştüğünü gösterir. Artık mevzu futbolu yönetmenin dışında çıkmıştır. İnsanın kendisini yönetmesiyle ilgili bir sorun var demektir. Liderlikte bu olmaz... Bir futbolcu, bir yönetici böyle bir konuda ikna edilebilir. Ama bir teknik patron ya da başkan hele de oyuncuları tarafından bu konuda ikna edilebiliyorsa hiyerarşik yapı tamir edilemez şekilde kırılmış demektir.

Dönerse sorun büyür

Haberin Devamı

Bu yazıyı yazarken henüz son karar açıklanmamıştı. Ancak tanıdığım Aykut Kocaman böyle net bir karardan dönmez. Bu kesindir. Dönerse sorun daha da büyür, o kadar. Kocaman’ın basın toplantısında açıkladığı hayati bir karar. Bir son söz. Onu eğer başkan ikna ettiyse başkan-hoca güven ilişkisi biter. Ve tabii oyuncuların gözündeki güvene dayalı saygı da. Eğer oyuncular ikna ettiyse de başkanın en önemli görevi ona delege ederken kurduğu ilişki... Artık kimse kulübeye bakarken güvenli olamaz.
Bir oyuncu gurubu hatanın kendisinde olduğunu teknik direktör istifa edince anlıyorsa o grup yanlış oluşturulmuş bir gruptur sadece.

Bakın!


Bunu Aykut Kocaman’ın daha önce söyleyip yapmadıklarıyla, ya da beklenenin dışında davrandığı bazı zamanlarla açıklamaya çalışmak doğru değildir. Anelka’nın faul yaparak attığı golden sonraki tepkisi ya da Rizespor’a “Anadolu’da çalışmak istemiyorum” dedikten sonra Konyaspor’a imza atmasını onun güvenilir bir insan olmadığı şeklinde yorumlamak belden aşağı vurmaktır. Yanlıştır. Futbol hele de Türkiye’de kaypak bir zemindir. Bunun sorumlusu da Kocaman, Yıldırım ve Fenerbahçe değildir. Bu düzeni bilip sorumlu olarak sadece bu isimleri gösterenlerin iyi niyetinden kuşku duyarım.

Fatih Terim “bir daha Türkiye’de çalışmayacağım” dedikten sonra 3 kez Türkiye’de görev aldı. 2 kez Galatasaray’da 1 kez Milli Takım’da. Ve her seferinde “bir daha çalışmayacağım” dedi. Adnan Polat’a “ailem Türkiye’de çalışmamı istemiyor” dedikten 3 ay sonra Ünal Aysal’a “evet” dedi.

Mustafa Denizli “sezon ortasında takım devralmam” mottosunu unutttu, Beşiktaş’ın başına geçti. Hem de “Ben burada olduğum müddetçe kapısından giremez” diyen Demirören’in teklifini kabul ederek. Emre, Nihat ve daha birçok isim “Türkiye’de çalışmam” dedikten sonra çalıştılar.

Ne yapacağız şimdi? Hepsini silecek miyiz?

Misyonu asla bitmez

Burada sistem farklı işliyor. İnsanları bunlarla suçlayabilecek kadar naif bir camia değiliz biz. Gayet insani bir tepki veren, “taraftar haklıdır” diyen Kocaman’a böylesine bir saldırı insaflı ve makul değildir. Bu istifadan geri dönmesi halinde olacaklara bu pencereden bakmak hiç de insaflı ve doğru olmaz.

Öte yandan...

Teknik direktörlük bir iktidar işidir. Bir patronluk, güç işidir. 22 kişiyi değil 75 milyonu yönetme işidir. 2 buçuk yıllık bu çok yıpratıcı görevin sonunda “Tamam, taraftar haklı, gücüm kalmadı” demek kaçmak değildir. Tarihin en zor görevlerinden birini başarıyla yapmış bir teknik direktöre bunu söylemek haksızlık olur. Bu zayıflık değildir. İnsani bir karardır. Fakat buradan “ikna edildim” diye dönmek zayıflık olur. Teknik direktörlük zayıflık kaldırmaz. Kocaman’ın Fenerbahçe’deki misyonu bitmez. O bir efsanedir. Yıllar önce bir kitapta onun için yazdığım gibi ona duyulan bir aşk değildir... Kalpten gelen bir saygıdır. Bunu da kolay kolay hiçbir şey silmez. Ama eğer bu yazı gazeteye basıldığında Kocaman geri dönmüş olursa Kocaman’ın Fenerbahçe’deki misyonu, bu kariyer ve edinilmişliklere hiç yakışmayacak şekilde biter.

Bakın dostlar...

Kocaman bitti diyorsa, biter. Onu kimse ikna edemez.

Haberin Devamı
Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Buradan devam!‘’

25 Aralık 2012, Salı 11:00
YAZININ DEVAMI