Kavganın sebebi Topal
Haberin Devamı ›
Önemli haberdir. İtiraz edecek bir şey yok. Tabii her olayda olduğu gibi değişik açılardan bakmak gerekir. Bunu yapabilirseniz konuyu çözmek, magazinin dışına çıkabilmek mümkün olur. Bir iş yerinde çalışıyorsanız kavga olur. Yetenekli, egolu adamların arasındaysanız daha muhtemeldir. Zengin, şöhretli ve genç insanların içindeyseniz mutlaka olur. Ama küfür olmaz diyor olabilirsiniz. Haklısınız ama hemen hiçbir işte nabız 180-90 arasında gidip gelmiyor sürekli. Bu kadar adrenalinin basıldığı her işte durum budur. Geçen hafta soyunma odasında Galatasaraylı oyuncular arasında olup biten de bu çerçevededir ve normaldir.
Ön stoper garantisi
Daha bir çok farklı açıdan bakabilirsiniz ve tüm bunlar önemlidir. Ama işin merkezinde bu yok. Ve Fenerbahçe’yi aslında ilgilendiren de sebeptir. Sebep de sadece tekniktir. Bu sebep Mehmet Topal’ın ‘örümcek’ rolüdür. Ön stoper performansından mahrum oluşları. Sinirleri bundan gerildi pazar akşamı. Mehmet Topal’la Fenerbahçe fiili olarak 3’lü savunmayla oynuyor. Alves ve Egemen’in arasında sürekli bir ön stoper garantisi var. Geçen hafta Drogba’nın oyundan silinişinde onun bu performansının hangi seviyeye ulaştığını görmemek olanaksız. O hem orta saha oyuncuları için bir garanti, hem Caner ve Gökhan’ın arkasını toplayıp hücuma çıkışlarında bir garanti. Hem de stoperlere nerdeyse adam adama markaj yapabilme rahatlığı veriyor. İspanya sonrası geldiği nokta olağanüstü. Önemi çok büyük. En az Webo’nun ilerideki pivot oyunu kadar. Tam bir çapayla karşı karşıyayız. Herkesin ipini bağladığı adam o.
Emre’yi oynatmak deneme
Ersun Yanal’ın muhtemelen sakatlığından dolayı Mehmet Topal’ı tribüne yollaması Beşiktaş maçı öncesi anlaşılabilir. Yerine Emre’yi oynatması ise bir denemedir. Bu da anlaşılır. Çünkü Emre çıplak gözle görülebilecek kadar fit. Kilo vermiş, dayanıklılığı belirgin ölçülerde artmış. Oyunun çok daha fazla içinde. Geçen hafta Selçuk İnan’dan söktüğü topla gelen akında Fenerbahçe ikinci yarıda gol bulabildiyse bu bir şeyler anlatır. Dolayısıyla Yanal haklıdır. Onun varlığıyla Yanal’ın aradığı arkada ayağı çok daha iyi bir oyuncuyla orta sahada topa sahip olmak. Rakip hızlı akın yapıyor... Oraya baraj örmektense topa sürekli sahip olmak tercih edilebilir. Nitekim maçın ilk 15 dakikasında Fenerbahçe 5-6 kişiyle ceza sahası içinde net poziyonlar yakalayabildi. Bunu yapabilmesinin nedeni de akın sürekliliği Alper ve Emre’yle önde top kaptı, hızla oyuna soktu. Dönenleri aldı, yeniden akına çevirdi.
Gezegensiz uydular
Yanal’ın istediği de buydu. Ancak bu tip bir oyunda rakip o barajı aştığı ilk an stoperler hızlı hücumcularla başbaşa kalmaya başladılar ve otomatik olarak kendilerini geri attılar. Ardından zorlamaya bağlı olmayan top kayıpları geldi doğal olarak ve takımın boyu iyice uzadı. İşte bu olunca Emre’nin, Topal’ın görevini yapması olanak dışı. Bunun doğal sonucu iki savunma kanadının hücuma katılırken tedirgin oluşu. Çıktıklarında savunmayı kızdırdılar, etkin çıkamadıkları için hücum eksildi. Üstüne Yanal’ın doğru ama yanlış hamlesi geldi. Selçuk belki 1 saat önce oyuna girebilir. Dolayısıyla o hamle doğru ama geç. Fakat çıkan Webo olunca bu kez ilerideki çapa eksildi. Onun eksikliği ileride ipinizi bağlayacağınız adamın yokluğu demek. Böyle olunca Fenerbahçe orta sahası ve savunma kanatları gezegensiz uydulara döndüler hücumda. Bu hep böyle oluyor.
İleride top tutamayınca daha önce son dakikalarda hep baskı kurarak kazanan ve asla şansla açıklanmayacak galibiyetler alan Fenerbahçe, Diarra şansı ve Emenike’nin akıllara ziyan olağanüstü asistiyle kazandı. Ama o baskıyı kuramadı. Ve işte tam da bu sebeplerden Caner hem de eskiden olduğu gibi hücuma destek vermediği bir maçta savunmaya gelmemekle suçlanabildi Alves tarafından. Halbuki sebep Örümcek’ti.










