Arama

Popüler aramalar

Herkes mutlu ya Terim?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

1-Drogba’yı tartışmak deliliktir. Yaşı vs. boşverin.
2-“Drogba’ya en uygun oyun nedir?” diye sormak da... Drogba bir şekilde atar.

Bu yüzden bundan sonra yazacaklarım bir Drogba sorgulaması değil...

Galatasaray’ın planının ne olduğu...

Ya da ortak bir plan var mı? Sahayı yönetenlerin planı ile ekonomi ve pazarlamayı yönetenlerin planları örtüşüyor mu?

1-Son transfer hamlesi teknik heyetin değil, yönetimin planı.
2-Terim’in eksiği stoper ve sol bekte. Ama yönetim stoper transferiyle loca satışı yapamayacağını düşünüyor.
3-Serdar Aziz ve Ömer Toprak için

10 milyon Euro’dan kapı açılıyor. Pazarlıkla en iyi 7-8 olur. İkisi de garanti oyuncular değil. Hem pazarlama açısından yararsız, hem
futbol açısından riskli tercihler.

Dolayısıyla, 1-Galatasaray loca satışını hem de fiyat artırımıyla gerçekleştirecek bir pazarlama hamlesine girişiyor.
2-Bu transferin Galatasaray’ın üst üste 4 yıl mümkünse Şampiyonlar Ligi’ne katılımıyla ekonomisini büyütmek amaçlanıyor.
3-Buradaki risk bu 4 yıllık planda bir kırılma olması. Bir senelik Şampiyonlar Ligi’ne katılamama rayları kırar. Tren yürümez. Peki bu nasıl olacak? Futbolla...

O zaman sahadaki gerçek ne?

1-Galatasaray’ı bu noktaya getiren Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkmak. 7 golün 6’sını atan Burak. Ve onu çalıştıran Selçuk. Temel plan bu iki oyuncu üzerine kurulmuş. Şimdi bu plan değişmek zorunda.
2-Tekrar ediyorum. Drogba her halükarda atar. Ya Burak? Ona yer bulmak kolay değil artık. Selçuk’un demiri attığı yer de kendi kalesine yaklaşacak. Taşlar yerinden ister istemez oynayacak.
3-Burak merkezde oynadığı oyunla Galatasaray’a transfer oldu. Trabzonspor’da 4-2-3-1’in üçlüsünün sağında yer buldu, ama bu net bir sağ kanat rolü değildi. Şimdi burada bunu oynaması gerekiyor.
Net bir poziyon oyunu. O rolü daha iyi yapacak oyuncular Galatasaray’da var. İki yönlü olarak.
4-Daha iyi ya da daha kötü fark etmez, işleyen plan devre arasında değişiyor. Bu Terim için ekstra iş demek.
5-Temel sorun savunma direncini transferle artıramamış olmak. Bu konuda bir değişiklik yok. Terim, yerine istediği seviyede adam bulamadığı için son anda Melo’ya ‘evet’ dedi. Ondan istediğini alamıyor. Ujfa’nın yeri dolmadı.

Ve şimdi ön tarafta planı değiştirmek zorunda.

Yani Galatasaray güçlü bir devre arası transferi yapmadı, bir sezon başı transferi yaptı. Temel planı değişmek zorunda...Ve yaptığı transferler vasatlık kabul etmez, iddialı, heyecanlı işler.

Herkes de heyecanlı ve mutlu.

Terim ise muhtemelen harıl harıl düşünüyor ve çalışıyor...

Ona verilen plan için bir yöntem arıyor.

Ve neye karar verirse versin, onu bu noktaya getiren silahını değiştirmek zorunda.

Tükürük dünyası


Bizde tükürme kültürü pek yoktur, belki de ondan çözemiyoruz olup biteni.
Raul olayında Meireles’le Özkahya’ın vicdanlarına kalmış bir iş vardı şimdi Melo’yla Özyakup’un.

Ama birkaç soru sormak lazım.

1- Portekiz Ligi’nden birkaç hafta arayla bir Türk bir de Azeri Türkü benzer olaylara karışsa oradaki kamuoyu tepkisi ne olurdu?
2- Melo, hocası onun için ‘özürünü kabul ettik, affetmedik! demişken nasıl bu işlere giriyor?
3- Asbaşkanı, yönetimi Raul konusuna bu kadar angaje olmuşken nasıl oluyor da bu kadar düşüncesiz olabiliyor?
4- Maçın 60. dakikasında bu kadar önemsiz bir konuda nasıl takımını eksik bırakıyor?
5- O maç kaybedilse bunun hesabını hocasına nasıl verecekti?

Bırakalım sonuç alamayacağımız tartışmaları.

3,5 milyon Euro maaşla oynayan bir oyuncunun nasıl bu kadar kolay kendisini kaybedişine odaklanalım. Nasıl oluyor da arkasını dönüp gitmiyor.

Buna bakmak lazım.

Oyunu onlar oynuyor çünkü.

Biz sadece seyrediyoruz.

Futbolumuz altyapısı

26 Ekim 2011... Tolunay Kafkas’ın TFF Futbol Gelişim Direktörlüğü’ne atandığı tarih. Daha 1.5 sene olmadı. Türk futbolunun altyapısının yapılanması için göreve geldikten 1 sene sonra görevinden ayrılıyorsa burada bir sorun var demektir.

Bu işler ara kariyer hamlesi değildir, uzun vadeli çalışma gerektirir. Meyvelerini 5 yıldan önce toplayamazsınız. Hele de böyle bir sistemsizlik ülkesinde.

Peki nasıl oluyor da bırakıyor? Neden?

Başkası olsa sorun değil. Ama Kafkas akıl adamıdır her şeyden önce. Eğer bu görevi bu kadar çabuk bırakıyorsa orada istediklerini yapamıyor demektir.

Çünkü bu iş adanmışlık gerektirir. Ve Kafkas da böyle bir kişiliktir. Böyle bir göreve geldiğinde ilk fırsatında kaçmak için gelmez.
Peki o zaman orada gerçekte ne oluyor?

İşte Tolunay Kafkas bunları anlatmalı. Yoksa yerine gelecek olana da güvenmek mümkün olmayacak.