Futbol durmalı
Senelerdir ortada hiçbir kanıt, hiçbir soruşturma yokken büyüttük biz futboldaki düşmanlığı.
Haberin Devamı ›
Tüm şampiyonluklara, başarılara şaibeli gözüyle bakmayı öğrendik...
Bu oyuna böyle baktık...
Şimdiyse tarihin en büyük şokuyla sarsılıyoruz.
Bugün bunca gözaltı gerçekleşmişken...
Telefon kayıtlarından, fotoğraflardan, filmlerden bahsedilirken...
Gelen haberlere bakılırsa soruşturma genişleyecek ve derinleşecekken...
Yorumlar bilinenlerin de ötesine geçmişken,
Futbola nasıl devam edeceğiz?
* * *
Milyar dolarlık bir sektör.
Borsaya kote şirketler.
Sektörden geçinen binlerce aile.
Dünya çapında devasa bir canlı yayın havuzu...
Devasa bir bahis piyasası...
Asıl önemlisi sadece futbolun değil ülkenin en önemli markalarından Fenerbahçe...
Asıl önemlisi ülkenin futbolseverlerinin hemen tamamının sevgiyle, ya da derin rekabet duygusuyla bağlıya da karşı olduğu Fenerbahçe...
Peki şimdi nasıl olacak?
* * *
“Futbol seyircisi müşteri midir?” tartışmasını burada tekrarlamanın alemi yok. Eğer müşteriyse böyle sürüncemede kalmış bir sektörün ürününü almaz. Eğer taraftarsa zaten taraftır ve onu böyle iki arada bırakıp psikolojisini bozmak kimseye yarar sağlamaz.
Haberin Devamı ›
Dolayısıyla geçikmiş adalet adalet değildir sözü belki de en çok bu durum için yerine oturuyor...
Bu iş sürüncemede kalırsa, dava süreci hızla tamamlanamazsa:
Fenerbahçe nasıl deplasmanlara gidecek? Her bir oyuncu nasıl sırtında taşıyacak bu yükü?
Nasıl seyircilerinin karşısına çıkacaklar?
Bana öyle geliyor ki, bu soruşturma bitene, dava görülene kadar oynanacak hiçbir maçın sağlıklı olması mümkün değil.
* * *
Avrupa Kupaları’na katılımlar, hatta Milli Takım maçları için dahi büyük sorun var.
Rakiplerin, rakip seyircilerin, durumdan doğal olarak etkilenecek hakemlerin nasıl tepkiler vereceğini tahmin etmek zor değil.
Yani hayat sadece suçlananlar, suçlanacaklar için değil, herkes için zor olacak.
Futbolu hayatının en büyük keyfi olarak görenler için olduğu kadar, renklere aşık fanatikler için,
Bu sektörün profesyonelleri için,
Ve bu sektöre büyük paralar yatıran sponsorlar ve yayıncılar için de çözüm aynı...
Bu sürecin hızla, en sağlıklı şekilde tamamlanması. Suçluların suçsuzların ortaya çıkması...
* * *
Ancak süreç uzarsa TFF’nin cesur bir karar alması gerekiyor. Yukarıdaki 3 ligi, Avrupa katılımlarını ve muhtemelen milli takımları etkileyecek bir süreç varken futbol oynamak, ülkede lig organize etmek çok ama çok zor, hatta imkansızdır.
Mehmet Ali Aydınlar Federasyonu tarihin en zor kararının arefesinde.
Ve doğru olan en zor kararı almak...
Çünkü futbolun unsurları, markaları, herbir bireyi aklanana ya da düzen temizlenene kadar futbol oynamanın ve oynatmanın kimseye bir yararı olmaz.
Normalleşen komplolar komploların normalleşmesi
Suçu sabit olana kadar herkes masumdur. Hele de bahis konusu olan bu dev markalarsa...
Dolayısıyla bu son olaylardan bağımsız olarak düşünelim.
Size bir soru:
Şike olduğu için mi bu kadar lafı var etrafta?
Yoksa bu kadar lafı döndüğü için mi şike bu kadar kolay yapılıyor?
Mafya kendiliğinden mi var olur? Yoksa şartlar müsaitse, var olması normal görülüyorsa mı oluşur?
Haberin Devamı ›
Bence ikincisi...
Bir toplumun çürümesi sadece orada suç olmasıyla ilişkili değildir. Suç, insanın olduğu, yasaların olduğu heryerde olur. En ağır ceza varken, giyotin varken de cinayet işleniyordu. Kol kesilen ülkelerde hala hırsızlık var.
* * *
Toplumun çürümesi daha çok komplo teorilerinin hayatın doğal, normal bir parçası olmalarıyla başlar. Çünkü bireyler her şeyi komplo teorileri üzerinden anlatmaya ve buna inanmaya başladığından toplumdaki adalet duygusu sarsılır, zamanla hiçbirşeye güven duyulmaz olur.
Ben kendimi bildim bileli, yaklaşık 35 yıldır Türk futbolundaki durum da budur.
Yıllardır kiminle konuşsanız çok şey biliyordur. Kiminle konuşsanız sadece kendisi temizdir.
Biz komplo teorilerinin normal, sıradan olduğu bir dünyada yaşadık yıllardır.
Ve galiba sonunda birileri çıktı ve gelin bakalım neymiş bu şike işleri, anlatın deyiverdi.
Umalım ki yine sadece lafı vardır...










