Fenerbahçe gelişmiyor
Haberin Devamı ›
Mönchengladbach maçının son bölümü dışında takımın tehditkâr bir kontratak düzeneğiyle rakip için sürekli bir risk oluşturması hiç mümkün olmadı. Fenerbahçe’nin bir kontratak şablonunun olmayışı, skoru koruma oyunlarını oynamalarını engelliyor.
Topu kaptıklarında kimse ne yapacağını bilmiyor.
Böyle olunca rakip kalabalık gelmekten çekinmiyor. Çünkü ne olursa olsun geri koşup yetişebiliyorlar. Dün de çoğunlukla öyle oldu. Akhisar çok rahatsız edemedi belki ama hiç de çekinmeden Fenerbahçe’nin üzerine gitmeye çalıştılar. Fenerbahçe de bunu cezalandıramadı. Bu plansızlığa ortanın ortasındaki temel sorunu da ekleyin. Yani topla ilerleyecek oyuncu eksikliğini. Şöyle ki: Aykut Kocaman’ın Emre ve Alex’in daha iyilerine ihtiyacı vardı. Yani istikrarlı, soğukkanlı ve oyun anlamında güvenilir teknik oyuncular. Ancak Kocaman daha iyi Selçuk Şahin’ler transfer etti. Dripling eksik, verkaç eksik, sadece pas ve savunma yapabilen oyuncular. Topal... Meiereles... Yani takım tam olsa da sorun değişmiyor. Ve dolayısıyla hâlâ eldeki en yaratıcı, daha doğrusu pas kanallarını besleyebilecek oyuncu Cristian. Kontraya en yatkını ise Caner. Ama bu da yetmiyor. Dün ilk yarıda yenen gol sonrası Topal ve Selçuk’un kendilerini aşarak oyunu ileri yıkmaları maçı çevirse de bunu sürekli kılmak olanaksız. Oyun merkezini geri çekmişken ise kontratak yapmak olanaksız. Fenerbahçe’nin şansı rakibin Serdar, Bekir, Hasan Ali, Bekir ve Selçuk’a baskı yapmadan oynamaya çalışması oldu. Bu var olan sorunları minimize etti. Ancak ne olursa Fenerbahçe maçı koparamadan pek pozisyon vermese de sürekli risk altında maçı tamamladı. Skor açısından nefes aldıran, oyun açısından hiçbir şey feda etmeyen bir oyundu. Fenerbahçe gelişmiyor.










