Arama

Popüler aramalar

Burası başka bir yer

Türkiye’de geçmeyen, geçerli olması mümkün gözükmeyen bir idealizm bu. Çünkü Türkiye batılı dünyanın asla anlayamayacağı bir kaos düzeniyle yaşıyor.

İstanbul’da yaşıyorsanız bakın etrafınıza 8 bin yıllık şehir Dubai gibi. Sanki 40 sene önce bir kasabaydı da bitmek bilmeyen bir imar içinde. Bu hunharca yapılan topyekun inşaatı hiçbir batılıya anlatamazsınız. kafası almaz...

Bir geçtiğiniz yoldan 10 yıl sonra bir daha geçmeniz neredeyse mümkün değildir burada. Her şey sürekli kendi kaosu içinde değişir. Ve burada yaşamak için farklı bir esneklik ve uyanıklığınızın olması gerekir. Bu kaosun içinde esnek bir yaşam sistemi kurmanız şarttır.

Yoksa olmaz.

Bir ülkede düzen neyse her sektöründe aynıdır.
Futbolu da bundan ayırmak mümkün değil.
Sonunda bunun da ahlakı gelişir.

Bakın trafiğe emniyet şeridini kullanıp 1000 şöförün hakkını çalmak kadar büyük ahlaksızlık olur mu? Ama bu kaosta bunun adı uyanıklıktır.

Bu kaos düzeni esneklik gerektirir. Olmazsa olmazı budur işin Avcı belki Kasımpaşa’da değil, Almanya’da, ya da İtalya’da doğmalıydı. Mancini’nin doğduğu yerde.

Manisa’da ne oldu?


Akhisar maçında eksik olan Terim’in esnek zihniyle üretebildiği çözümler, duruma uygun görevlendirmelerdi.

Haberin Devamı

Mancini Sabri’yi çıkarıp Bruma’yı aldı. Terim muhtemelen Eboue’yi çıkarıp Sabri’yi arkaya atar, Bruma’yı oyuna sürerdi. Sneijder dışarı çıkar Aydın ya da Umut dahil olurdu. Yekta ve Ceyhun’un birlikte göbekte oynama olasılığı ise hiç olmazdı.

Çünkü Terim ya da herhangi bir burayı iyi bilen antrenör bilirdi ki Akhisar deplasmanına gidiyorsanız önce sahada ‘büyük olan benim’ demeniz gerekir. Yoksa zamanla vitesi hep ev sahibi Anadolu takımı yükseltir.

Mancini ise nasıl düşünüyor? Sağ açığım mı yok? O zaman Juventus maçında Aydın’ı 11’e koymayı düşünebilirim. Orta sahanın göbeği mi yok? O zaman listede sırada kim varsa onları oynatırım.
Takım yenilen gole tepki vermiyor mu? O zaman Bruma’yı alırım.

Terim ne yapardı peki? Önce bir sayunma odası fırtınası eserdi. Sonra oyunu kanatlara indirecek değişiklik yapılırdı. Saha içinde gerekirse kavga çıkaracak, isyan edecek oyunculara yer verilirdi. Ve maçın elektriğiyle oynanırdı. İster hakemle uğraşarak, ister Sneijder’le.

Mancini cv’ye bakıyor. Normal olarak bilmediğiniz bir ülkede bildiğiniz insanlarla çalışmak istersiniz. Eboue bu durumda tıpkı Sneijder gibi hep sahada durur, ama Umut ve Sabri gibi maçın elektriğiyle oynayacak oyuncular bekler.

Bu durumda ne oldu? Galatasaray ilk gole kadar 2. viteste oynadı. Golden sonra bunu değiştirecek bir isyankar çıkmadı Drogba dışında. 2. golden sonra top yekun el frenini çekip yenilgiyi kabul ettiler. Drogba dışında. Mancini seyretti.

Bu düzeni bir İtalyan’a, ya da Belçikalı için dahi fazla batılı olan bir başkana anlatmak kolay değildir.
Buna uygun davranmayana burada ekmek çıkmaz. Rijkaard’a Del Bosque’ye çıkmadı yahu...

Türkiye’de Denizli ve Terim neden farklı noktalardadır diye soracak olursanız, esnekliklerindendir. Oyunun kimyasıyla oynayabildikleri için. Burada buna yatkın yabancılar iş yapabilir. Lucescu ya da Daum gibi.

Burada sistem kaos içinde esnek zihinlere uygundur.
Herkesten önce benim adayım Avcı bu yüzden olmadı. Mancini’nin olması bu yüzden çok zor.

Bu yüzden Milli Takım için hâlâ umut var diyebiliyoruz.
Beğenelim ya da beğenmeyelim düzen bu. Ve işte böyle işliyor.
Çünkü burası başka bir yer.

Haberin Devamı
Yazarın Diğer Yazıları
Tümü