Bitmedi, bitmek üzere
Haberin Devamı ›
20’nci dakikaya gelindiğinde insanı uyutacak kadar, şüpheci bir orta saha oyunu izledik. Ki bu son derece iyiydi. Ancak bundan sonra Beşiktaş’ın oyun stratejisi de kayboldu. Savunmacılar garanti oynamak için iyice geri çekildiler. Orta saha da onlara uydu. Ceza sahası çevresine yığılıp kaldılar. Braga’nın nasıl olup da geçen sene Avrupa Ligi finali oynadığını gördük. zellikle Tanju ve Simao’nun tuttuğu kanadı Salino ve Djamal çok iyi kullandılar. Dördüncü gelişlerinde golü buldular. Oynadıkları oyun, örnek vermek gerekirse, dün gece Trabzonspor’un oynaması gereken oyundu. Sindire sindire, adım adım, ama topyekün rakip alana yerleştiler. Tanju, Necip, Veli ve İbrahim Toraman bu oyuna direnemedi. Kontra yapamadık ve oyunu da tamamen yabancı olduk. Carvalhal’ın, Necip-Almeida değişikliği son derece yerindeydi. Rakip savunmayı tedirgin etti. Savunmayı daha zor dışarı çıkardılar. Bu arada Beşiktaş pozisyonlar da buldu. Ancak sanırım Almeida’nın golcü özellikleri, arka direkte boş kafalara vurmakla sınırlı bu aralar. Son vuruşlarda çok kötüydü. İş Quaresma’nın trivelalarına kaldı, onlar da eski ayarında değildi. İkinci yarıda şansın da yardımıyla direnen Beşiktaş savunması -ilk maçta yarım pozisyon veren- 4 net gol pozisyonu yaşadı. Braga’lılarda özellikle Lima en az Almeida kadar kötüydü. Sonuç olarak ilk maçı Beşiktaş, ikinci maçı Braga haketmişti. Seyirci ve kırmızı kart farkıyla turu geçen biz olduk. Son derece sıkıntılı ama sonu iyi bir karşılaşma oldu.










